Sabun üreticisi Burhan Akbaş, 1995 yılında Çeşme Alaçatı'da sabun üretimine başladıklarını söyledi.
Yaklaşık 11 yıldır da işletmesini taşıdığı Balıkesir'de sabun yaptıklarını dile getiren Akbaş, aslında hobi olarak başladığı sabun üretiminin çeşit arttıkça, talep geldikçe meslek haline dönüştüğünü anlattı.
Akbaş, 200 farklı içerikte sabun çeşidine ulaştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Alaçatı'da argan sabunuyla başladık üretime. Lavanta, gül ve çiçek gibi ürünlerin sabunlarıyla devam ettik. Sonra Balıkesir'e taşıdık işletmemizi. Arganlı, ısırganlı, Afyon kaymaklı, keçi sütlü, Kabe örtüsü kokulu, erikli, dutlu, sarımsaklı, zakkumlu, katranlı, çilekli, kekikli, lavantalı gibi onlarca çeşidimiz bulunuyor. Sabunda kullandığımız otların önemli bölümünü Balıkesir dağlarından doğal haliyle topluyoruz. Balıkesir yöremizin biberiyesinden, ısırganından, papatyasına hepsinden yararlanıyoruz. İçeriği ve şekilleriyle bin civarında sabun çeşidine ulaştık. Heykel tarzı sabunlar da üretiyoruz. Örneğin Balıkesir yöremizin Kocaseyit Heykeli var. İzmir Saat Kulesi, Konya'dan Mevlana gibi yöresel, o yerleri simgeleyen şeyleri de sabuna yansıtıyoruz. Ürünlerin kalıpları tamamen kendimize ait. Yapılanı değil, yapılmayanı yapmak için çabalıyoruz. Bunların yanında da banyo, bitkisel, süs, kokulu sabunlarımız da var."
ARAPLARIN SABUNA İLGİSİ
Akbaş, eşek, deve ve keçi gibi hayvanların sütlerinin kullanıldığı değişik türde sabunların da üretimini yaptıklarını dile getirerek, "Cilde, saça, kırışıklığa, bazı cilt rahatsızlıklarına iyi gelen sabunlarımız var. Sabun çeşitlerimizi Türkiye'de genellikle turizm bölgelerine gönderiyoruz. İhracatı yakın ülkelere yapıyoruz. Romanya, Azerbaycan, Irak, İran gibi ülkelere yolluyoruz. Araplar bu sabunları çok seviyor. Suudi Arabistan ve Katar'dan güzel talepler var. En son ABD'ye de yolladık." dedi.
Yeni yaptıkları bor sabunuyla Uzak Doğu'ya yöneldiklerini vurgulayan Akbaş, "Çin'de, Endonezya'nın Batı Sumatra bölgesinde ve Cakarta'da tutmaya başladı. Bunun da sebebi yüz ağartıcısı olarak kullanılıyor. Oradaki insanların ten rengi genelde kahverengiye yakın olduğu için. Eğer oraya tamamen yayılabilirsek 4-5 milyon dolar bir pazarımız olur. Orayı gittik gördük. Oradaki insanların beyaz olmaya çok düşkünlükleri var." diye konuştu.
