Memeli, kuş, balık, sürüngen ve bunun gibi birçok canlının deri ve postunu değişik tabaklama yöntemleriyle koruyup yeniden form verme sanatı olarak adlandırılan ve tahnit olarak da bilinen taxidermy sanatını Çorlu'daki atölyesinde icra eden Selçuk Karaköy Türkiye'de bu işi yapan kişilerin sayısının bir elin beş parmağını geçmeyeceğini kaydetti.
"TAHNİT GERÇEKTEN ZOR BİR İŞ"
"Taxidermy, tahnit canlıya tekrar form verebilme sanatıdır" diyen Selçuk Karaköy, "İşimiz gerçekten çok zor bir iş. Deri ile uğraşıyoruz, kalıpçılıkla uğraşıyoruz. Son aşamada ressam olmamız lazım, hayvanlara gerçekçi bir makyaj yapmamız lazım. Daha sonra müşteriye ya da Orman Bakanlığı şubelerine yaptığımız ürünleri teslim ediyoruz" dedi.
"HOBİ AMAÇLI BAŞLADIM, 10 YILDIR PROFESYONEL İŞİM OLDU"
Karaköy, "1996 senesinde dayım bir ördek yapmıştı. Ben de meraklandım kendim de bir avcı olduğum için. Bir iki gün sonra ben kendim denedim, kendi yaptığım bayağı başarılı oldu. Bir süre hobi amaçlı yaptım ama son 10 yıldır profesyonel olarak işim tahnitçilik" diye konuştu.
Tahnit işini anlatan Karaköy, "Büyük memelilerde problem leşle uğraşmamız. Çünkü kanlı deri geliyor. Buna araba çarpmış olabilir ya da silahla vurulmuş olabilir. Derinin bir şekilde inceltilip derinin tüylerini bırakmaması için tabaklama yapmamız lazım. Yani hayvanın büyüklüğüne göre işin ağırlığı ve külfeti çok artıyor. Ama hala söyleyebilirim en zor yapılabilen hayvan bizim Trakya'nın meşhur olan çulluk kuşudur. Çünkü çulluğun derisi çok incedir, zar gibidir herkes onu yüzüp form veremez, çok zordur. Ama memelilerde genellikle problem olmuyor. Memeliler tabaklandıktan sonra Amerika'dan ya da Almanya'dan getirdiğimiz büyük mankenlere hayvanları giydirip, özel tutkalla yapıştırıp hayvanları dikip gerçekçi anatomisini sağlıyoruz" şeklinde konuştu.
TAHNİT SERGİLERİ DE AÇTI
Sanatı ile ilgili sergiler de açan Selçuk Karaköy, "Çorlu'da hayvanların hepsini kendim avladığım kişisel sergimi Çorlu Devlet Hastanesinde açmıştım. Daha sonra gerçekten Türkiye'deki en büyük avcılardan biri Mehmet Atakan tarafından 1970'li yıllarda başlayıp günümüze kadar gelen Afrika 5 büyüğü dahil hayvanların hepsi tekrar bakıma alındı, bir kısmı yeniden yapıldı, sıfırdan imal edildi. Çorlu Devlet Hastanesinde de Mehmet Atakan'ın avladığı av hayvanlarını halkımıza sunduk ve çok büyük bir ilgi gördü" dedi.
"TEK BİR KEÇİNİN İŞİ 2-3 AY SÜRÜYOR"
"Bu deriler bize kanlı ve yaş olarak geliyor" diyen Karaköy, "Bu hayvanın bir işlem görmesi lazım. Derinin tabaklama aşaması en az bir ay sürüyor. Bir aydan sonra yurt dışından getirdiğimiz mankenlere deri giydirilir. Giydirip makyaja geçme süremiz de iki aydır. Takribi işin yoğunluğuna göre böyle tek bir birey keçiyi iki ay ile üç ay arasında ancak müşteriye geri teslim edebiliriz. Türkiye'de bu işi yapan kişi sayısı bir elin beş parmağını zaten geçmez. O yüzden bu tür işe meraklı, seven insanlar bizi çok rahatlıkla bulabiliyorlar. İşimiz gerçekten zor ama finişi olduktan sonra da muhteşem duran canlılar" dedi.
"TÜRKİYE'DE BU İŞİN GELİŞMESİ ÇOK GÜZEL OLUR"
Bu mesleği yapmak isteyenlere tavsiyelerini de aktaran Selçuk Karaköy, "Önce iyi bir usta bulabilirlerse ve yanında çıraklık yapabilirlerse ki mesela bize lazım bu işin Türkiye'de gelişmesi için çok güzel olur. Ama maalesef. Bu işe meraklı birçok insan var. Ben birçok insana bu işi gösterdim ama devam ettirebilecek, mide, yürek cesaret pek bulamadık maalesef" diye konuştu.
