Büyükçekmece'de iki yıl önce bakıcılık yaptığı evin 3'üncü katındaki penceresinden düşerek hayatını kaybeden Türkmenistanlı Muhabbat Meremglyyeva'nın (38) ölümüyle ilgili ev sahibi İpek A.'nın da aralarında bulunduğu biri tutuklu 5 kadına, 'iştirak halinde bir insanı kasten öldürme' suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Düşme anının saniye saniye kaydedildiği olayda bazı eşyaların çalınması üzerine ev sahibi ile maktulün tartıştığı, ev sahibi tarafından Türkmen kadının sorgulanması için eve çağırılan komşulardan birisinin maktulün bileğini ısırdığı ve boğuşma sırasında maktulün parmaklarında şüphelilere ait saç tellerinin bulunduğu iddia edildi. Tutuksuz sanıklar mahkemedeki ilk ifadelerinde suçlamaları reddetti.
DAVA AÇILDIKTAN SONRA BİRİSİ TUTUKLANDI
Büyükçekmece'de bir sitenin üçüncü katından yabancı uyruklu kadın düşerek hayatını kaybetmiş ve düşme anı güvenlik kameralarına yansımıştı. Türkmenistan uyruklu Muhabbat Meremglyyeva'nın nasıl düştüğüne ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında ev sahibi İpek A. ile o sırada aynı evde olan 4 komşusunun da aralarında bulunduğu biri tutuklu 5 şüpheli kadına müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Bakırköy 22.Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesine göre maktul Meremglyyeva, 18 Eylül 2019 akşamı 21.50'de bakıcılık yaptığı evin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. Yaklaşık 10 metreden yere düşen maktulün sol bilek üzerinde diş izleri ile parmakları arasında boğuşmaya bağlı başkalarına ait saç telleri bulundu. Müşteki Emrah Başçı, maktulün evlilik dışı ilişki yaşadığı Türkmenistan uyruklu Muhabbat Meremglyyeva olduğunu teşhis etti. Olayla ilgili ev sahibi İpek A. ile birlikte o sırada evde bulunan komşuları Büşra M., Fatma D., Burcu K. ve Ülkü Ç.'nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verildi.
Ev sahibi İpek A. ifadesinde maktulün olay tarihinden yaklaşık 2 ay önce işe başladığını, iki yaşındaki işitme engelli çocuğuna bakıcılık yaptığını ve yaklaşık 8 bin lira değerindeki işitme cihazı ile yine değişik tarihlerde eve koyduğu paralardan bir kısmının çalındığını belirtti. Hırsızlıkla ilgili evde yatılı kalan maktulden şüphelendiğini belirten İpek A., olay günü diğer 4 şüpheli komşusunu arayarak eve davet ettiğini ve maktulü sorguya çektiklerini savunmasında anlattı. İpek A. polisi aradıklarını, tekrar arayacakları sırada maktulün kendisini engellemeye çalıştığını, elindeki telefonu almaya çalıştığını ve saçını çektiğini söyledi. Bu sırada maktulün komşulardan Ülkü Ç. ile de karşılıklı birbirlerini darp ettiğini anlatan İpek A., maktulün Ülkü Ç.'nin saçını çekince Ülkü Ç.'nin de maktulün bileğini ısırdığını iddia etti. İpek A., maktulü birlikte yatak odasına kapatarak kapıyı kapattıklarını, ancak kapıyı kilitlemediklerini söyledi. Şüpheliler polisi aradıkları sırada maktulün yatak odasının penceresinden atlayarak hayatını kaybettiğini öne sürdüler.
İddianamede sanıkların savunmalarına itibar edilemeyeceği, İpek A.'nın polisi arayıp suç duyurusunda bulunmak yerine diğer komşularını arayarak kendi usullerince maktulü sorguya çektikleri, maktulü hırsızlıkla suçlayarak ve gizli kamera olduğunu söyleyerek korkuttukları ve diğer boğuşma ve ısırık izleri birlikte değerlendirildiğinde şüphelilerin iştirak halinde kasten bir insanı öldürme suçunu işledikleri iddia edildi. Ayrıca maktulün kendisini yatak odasının penceresinden atmasını gerektirecek herhangi bir sebep bulunmadığı da iddianamede yer aldı.
MAHKEME, CİMER'E GÖNDERİLEN MESAJI SORDU
Şüpheli kadınlar mahkemedeki ilk ifadelerinde suçlamaları reddetti. İpek A. savunmasında, "Onunla çalışamayacağımı söyleyince bana saldırdı. Maktulün ölümüyle ilgim yoktur" dedi. Sanık Büşra M. de "Ülkü kolunu ısırmış ben görmedim. Salondaydık. Ülkü midesinin bulandığını söyleyerek balkona çıktı. Kadın kendini attı şeklinde çığlıklarını duyduk" dedi. Dava açıldıktan sonra tutuklanan Ülkü Ç. de, "Kendisiyle kavga ettim. Hepimiz arasında arbede çıktı. Biz çocuğun odasına gitmesinden korktuk. Saçımı bırakması için kolunu ısırdım. Kendisini itekleterek balkona götürdüm. Mutfağın balkonundan kadının aşağıya atladığını gördüm. Küt diye ses duydum baktığımda maktul yerdeydi" dedi.
Mahkeme Başkanı, Ülkü Ç.'ye "5 Mayıs 2020 günü senin telefonundan CİMER'e mesaj gönderilmiş. 'O kadını ben aşağıya ittim, pişmanım' yazılmış. Ne diyeceksin? diye sordu. Ülkü Ç. de, "CİMER mesajıyla benim ilgim yok. Telefonum çalınmıştı. Bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmuştum. Ben böyle bir mesaj yazmadım" dedi. Mahkeme, Ülkü Ç.'nin tutukluluk halinin devamı ile tanık Emrah Başçı'nın zorla duruşmaya getirilmesine, ayrıca CİMER mesajıyla ilgili BTK'ya yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.