Suriye-İsrail sınırında Golan Tepeleri'nde yaşayan 3 yaşındaki bir çocuk, daha önceki hayatında bir adam tarafından baltayla öldürüldüğünü ileri sürüyor. Alman terapist ve tıp doktoru Trutz Hardo "Daha önce yaşayan çocuklar: Bugünün Reenkarnasyonu" adlı kitabında adı belirtilmeyen çocuğun hikayesini doğruluyor. İsrail hükümetinin 60'lı yıllarda Gazze'de tıbbi sistemleri geliştirme konusunda yaptığı projelerde görev yapan Dr. Eli Lasch, çocuğun hikayesine tanık olan kişilerden biriydi. 2009'da ölen Lasch, Hardo'ya tüm hikayeyi anlatmıştı. Dürzi bir aileden olan çocuğun başında bir doğum lekesi olduğu, Suriye, Lübnan, Ürdün ve İsrail'de 200 bin civarında nüfusa sahip Dürziler'de doğum lekesi taşıyan kişinin doğmadan önce başka bir yaşamının olduğuna inanılıyor. Çünkü İslam ve Hıristiyanlık'tan ayrı olarak tanımladıkları inançlarının temelini, reenkarnasyon oluşturuyor. Çocuğun, eskiden yaşadığını iddia ettiği yere gittiğinde eski adını ve eşini hatırladığı belirtiliyor. Çocuğun gittiği köyün sakinleri, çocuğun anlatımlarının 4 yıldan beri kayıp olan bir adamı işaret ettiğini fark ediyor. Çocuğun adını hatırladığı katille yüzleştiği de kitapta anlatılıyor. Katil, çocuğun söyledikleri karşısında korkudan bembeyaz oluyor ancak yine de cinayeti üstlenmiyor. Ancak çocuğun gösterdiği yerde yapılan kazıda başında balta yarası bulunan bir ceset çıkınca cinayeti itiraf ediyor.
HATAY'DA DA BENZER VAKA
Hardo'nun kitabında Hatay'da reenkarnasyon yaşadığını iddia eden bir çocuğun hikayesine yer veriliyor. Hatunköy'de yaşayan Semih Tutuşmuş adlı 4 yaşındaki çocuk geçmiş yaşamındaki adının Selim Fesli olduğunu iddia ediyor. Gerçekten de 1958'de Selim Fesli adındaki bir adam bir tarlada ölü bulunuyor. İsa Dirbekli adlı komşusu, Fesli'yi avda kazayla öldürdüğünü itiraf ediyor. Yakınlardaki Şarkkonak'ta yaşayan ve o sırada hamile olan Semih'in annesi Karanfil Tutuşmuş, kendisini Selim Fesli olarak tanıtan bir adam gördüğünü ve adamın yüzünün kan içinde olduğunu söylüyor. Ardından Tutuşmuş'un çocuğu Semih de sağ kulağında Selim Fesli'nin yarasına benzer bir yara iziyle dünyaya geliyor. Küçük çocuk ailesine anlattığı yere götürüldüğünde, eski yaşamındaki ismini ve katilinin adını hatırlıyor. Kitapta 4 yaşındaki çocuğun, Fesli'nin eşini gördüğünde "Ben Selim, sen de eşim Katibe'sin" diye konuştuğu anlatılıyor. Çocuk ayrıca katille karşılaştığında ona taş atmaya kalkıyor.
