Erzurum'un Horasan ilçesine bağlı Kadıcelal Mahalesinin Çayanyurdu Mezrasında yaşayan 27 yaşındaki Cüneyt Aktaş ve 35 yaşındaki Abdullah Aktaş, su deposunu tamir etmek isterken gittikleri yerde üzerlerine çığ düştü. Uzun uğraşlar sonucu bölgeye ulaşan ekipler, amca oğlu iki vatandaşın cansız bedenine ualaştı. Sabah saatlerinde Erzurum Adli Tıp Kurumunda yapılan otopsinin ardından cenazeler Narmanlı Camiinde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Milletvekili Selami Altınok, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, Eski Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Horasan Belediye Başkanı Abdulkadir Aydın ve Aktaş ailesinin yakınları katıldı. Cenaze töreninde, çığda ölenlerin yakınları, tabutlara sarılarak gözyaşı döktü. Hayatını kaybeden Abdullah Aktaş'ın 3 ay önce bir kız çocuğunun dünyaya geldiği ve 4. Kez baba olmanın sevincini yaşadığı öğrenildi. Cüneyt Aktaş ise bekardı. Hayvancılıkla uğraşan amca çocukları, yan yana tabutlarda cenaze namazları kılınarak toprağa verildi.
İLK DEFA ÇIĞ GÖRÜLDÜ
Çığın düştüğü bölgede ise daha önce hiç böyle bir durumun yaşanmadığı öğrenildi. SABAH'a konuşan bir köylü şunları söyledi; "Bizim köyün mezrasının yolu kış boyunca kapalıdır. Bundan dolayı da kış ayında çok az insan kalır. Çok kar yağar ama çığ olacak bir yapısı yoktu. O derecede dağlık bir alan değildi ayrıca şu dönem çığın oluşma dönemi de değildi. Nasıl olduğunu anlamadık. Ecelleri gelmiş. Çok üzgünüz" dedi.
KÖYLÜLER, 'GİTMEYİN' DEDİ
SABAH'a konuşan Cüneyt Aktaş'ın Babası Necati Aktaş, o gün yaşananları anlattı. Cüneyt ve Abdullah Aktaş'ın yaklaşık 8 saat boyunca kar altında kaldıklarını söyleyen Baba Aktaş, köylülerinde kendilerini uyardıklarını söyledi. Aktaş; "Mezranın yakınlarında bir su deposu var. Bu depo kış aylarında açık bırakılır. Orada ki suyun donmaması için bu yapılır. Köyde bir zamandır sular çok az geliyordu. Abdullah ve Cüneyt'te suyun az gelmesinden dolayı gidip bakmak itemişlerdi. Köylüler o zaman hava şartlarını söylerek sonra gideriz demişler. Birkaç gün giidp bakalım demişler ama köylüler, gitmeyin bu fırtınada bir şey bulunmaz demişler. Sabah saatlerinde kimseye söylemeden evden çıkmışlar. O sırada Abdullah'ın eşi öğleye doğru köylülere haber verdi, Sabah çıktıklarını ve hala gelmediklerini söyledi. Hemen o bölgeye gittik. Çığ zaten düşmüştü. Saat 10'da gitmişlerdi. Suyu yapmış geri dönerken çığ düşmüş. Yaklaşık 8 saat karın altında kaldılar" dedi.