MERYEM GAYBERİ

MERYEM GAYBERİ

10 Ekim 2017, Salı

ABD ve rasyonalite

Türkiye, yoğun gündemden dolayı gazetecilerin haber ve yazı konusunda sıkıntı çekmediği bir ülke. Dün, FETÖ'cü hainlerin darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde 35 kişiyi tanklar ve tüfeklerle katlettiği olayların ilk duruşması vardı.

Ayrıca Türkiye'nin Rusya ile birlikte Suriye'de PKK'ya kurdurulmak istenen terör koridoruna karşı başlattığı İdlib Operasyonu da en önemli gündemimiz.

Ve tabi ki AK Parti'deki, tabanın istediği değişim talebine yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı çalışmalar ve istifalar konusu.

*

Ancak ABD Büyükelçiliği'nin Türk vatandaşlarına vize verilmeyeceğini açıklaması ve ardından Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nin de mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde aynı içerikteki açıklaması gündemin en üst sırasına çıktı.

Olayın arka planında aslında şunların olduğu ifade ediliyor:

-Suriye'de keşfedilen devasa boyuttaki yeni enerji havzasıyla ilgili Türkiye-Rusya-İran yakınlaşması.

-İdlib Operasyonunda kurulan yeni dengenin Suriye PKK'sı PYD'yi etkisizleştirme ihtimali.

-Rusya ile varılan S-400 füzelerinde anlaşması sağlanması.

-Tutuklanan Metin Topuz'un, 15 Temmuz'un arkasındaki ABD bağlantılı kişilerin ismini poliste itiraf etmesi.

***

Gelelim 35 sene ABD Konsolosluğu'nda çalışan Türk vatandaşı Metin Topuz'un "casusluktan" tutuklanması meselesine. ABD Büyükelçisi John Bass, Topuz'un tutuklanması üzerine apar topar bu meselenin, "intikam" amacıyla yapıldığını söyledi.

TDK'ya göre İntikam, 'öç' manasına geliyor. Öç de 'kişinin kendisine karşı yapılan kötü bir davranış veya sözü cezalandırmak için aynı şiddette karşılık verme isteği' olarak tanımlanıyor.

Bass'e sormak lazım; "Türkiye, işledikleri hangi 'suçtan' dolayı intikam almaya çalışıyor? Ve bunun 15 Temmuz darbe girişimiyle bir ilgisi var mı?"

***

ABD'nin, "stratejik ortak" ve "NATO müttefiki" olarak gördüğünü iddia ettiği Türkiye'ye karşı son iki yıldaki davranışlarına bakalım:

-Suriye PKK'sı PYD-YPG'ye 2 bin 500 TIR silah yardımı yaptı.

-FETÖ Terör Örgütü elebaşı Gülen'i ısrarla iade etmiyor.

-Halkbank Genel Müdür Yardımcısı halen ABD'de tutuklu.

-Cumhurbaşkanı'nın korumalarıyla ilgili gözaltı kararı çıkardı ve onlara silah satışını yasakladı.

***

FETÖ ve PKK'yı sahiplenmesi, Amerika'nın, 2 terör örgütünü, NATO müttefiki 80 milyonluk Türkiye'ye tercih ettiğinin göstergesi. "AB" diyoruz 53 yıldır AB'ye almıyor, "ABD" diyoruz yıllardır terör örgütlerini bize tercih ediyor. Siz söyleyin bu Batılı ikiyüzlülüğe karşı ne yapması gerek Türkiye'nin?

Tüm bunların hepsi ABD kaynaklı yani tek taraflı olarak yapılanlar. Bunlar hep Türkiye'ye karşı hiç de "ortak" gibi davranılmadığının ispatı.

Türkiye yine de olayın suhuletle çözülmesinden ve diplomasi kanallarının açık tutulmasından yana. Dün AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Amerikan Büyükelçiliği'nin muhatabı Washington Büyükelçiliğimizdir. Süreci takip ediyoruz. Biz son derece rasyonel yaklaşıyoruz" dedi.

Artık ABD'nin de 'akıl tutulması'nı aşıp 'rasyonel' çizgiye gelmesi şart.

SON DAKİKA