MERYEM GAYBERİ

MERYEM GAYBERİ

12 Aralık 2017, Salı

Aksa’ya daha da hüzün çökmeden…

Kudüs, başta İslam olmak üzere Hıristiyanlık ve Musevilik için de mukkadeslerle dolu bir şehir. Kendini dünyanın şerifi olarak görenlerin bir kararı ile Kudüs'ün statüsünün değişmesi o kadar kolay değil. Öyle, "Benim ambargomu deldi diye şu ülkeyi yargılarım", "Ben istedim diye Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan ederim" diye geçiştirilecek bir mevzu hiç değil.

***

İsrail 1967 yılında Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı işgal ettikten sonda Kudüs'ü başkent ilan etmek istedi. Ancak BM, hem Genel Kurul'da hem de Güvenlik Konseyi'nde aldığı kararla İsrail'in attığı adımları geçersiz ilan etti, İsrail'in aldığı tüm kararları yok saydı.

1980 yılı yaklaşırken İsrail yeniden Kudüs'ü kendi başkenti yapmak için harekete geçince Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Haziran 1980'de İsrail'i, BM'nin daha önce aldığı kararlara uymaya ve Kutsal Kudüs Şehri'nin statüsünü değiştirecek adımlara son vermeye çağırdı.

***

İsrail buna uymakta direnince de 1980 yılında BMGK'da meşhur 478 sayılı karar kabul edildi. BM bu kararla, Kudüs'ün statüsünün değiştirilemeyeceğini ve Kudüs'te diplomatik temsilcilik açan ülkelerin temsilciliklerini geri çekmelerini kabul etti. İşin ilginç yanı, bu kararın altında ABD'nin de imzası var.


Yine BM, 1990 yılında aldığı kararla da sivilleri katleden İsrail'den, Cenevre Sözleşmesi'ne uymasını istedi. Dolayısıyla ABD Başkanı Trump'ın, Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" ilan etme kararı en başta altında ABD'nin imzası bulunan BM kararlarına ve uluslararası hukuka aykırı.

***

Türkiye ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde tıpkı Myanmar'da soykırıma uğrayan Arakanlı mazlumlara, Suriye'de savaştan kaçan milyonlarca Suriyeli mağdura sahip çıktığı gibi şimdi de Kudüs'te yaşayan Müslümanların ve Hristiyanların hukukuna sahip çıkıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, telefon diplomasisi ile dünya liderlerini arayarak onlardan harekete geçmelerini istiyor. BM'yi olaya el koymaya çağırıyor. Papa'dan AB liderlerine kadar herkesi barışa davet ediyor. ABD'nin vicdanına seslenerek Trump'ın aldığı ve uluslararası hukuku çiğneyen bu haksız-hukuksuz karara karşı seslerini yükseltmelerini istiyor.

***

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem Başkanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın İstanbul'da İİT'yi olağanüstü toplanmaya çağırdı. Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uluslararası hukuk, diplomasi ve siyasi destek çabasıyla inşallah Kudüs'teki bu haksızlık, daha fazla kan akmadan, Mescid-i Aksa'ya daha fazla hüzün çökmeden sona erer…

SON DAKİKA