BM yetkilileri, Suriye'nin İdlib kentinde yaşanacak olası bir bombardımanın, 21. yüzyılın en büyük insani trajedisine neden olacağını açıkladı. BM yetkilileri gibi AB ve ABD yönetimlerinden de benzer uyarılar geliyor sürekli.
Ancak sadece uyarı. Bu konuda hiçbirisi elini taşın altına sokmuyor. Rusya ve İran'ı söylemiyorum zaten, çünkü Esed zaten yapacağı katliamlar için onlardan izin almak zorunda.
***
Bu konuda Türkiye'den ve Başkan Erdoğan'dan başka dünya kamuoyunun dikkatini İdlib'eyöneltmeye çalışan başka ülke ve lider yok. Çünkü hiçbir ülkenin Suriye'ye sınırı yok.Türkiye'nin Suriye ile 115 km. batıda, 915 km. kuzeyde sınırı var.
Tahran zirvesinde tüm dünyanın canlı yayında izlediği gibi ısrarla İdlib'deki 3.5 milyon sivilin hayatını öne çıkaran, meseleye insan temelli bakan tek lider Erdoğan.
***
Sadece Türkiye düşmanı ülkelerden değil Türkiye içinden sözde muhalif görünüp gazete köşelerinden veya sosyal medyadan Türkiye'yi eleştirenler var.
Bunlar, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarını başarıyla uygulayıp, o bölgelerdeki kentleri yeniden ayağa kaldırarak 250 binden fazla insanın evine geri dönmesini sağlayan Türkiye'nin, Suriye'deki asıl emelinin 'toprak' olduğu iftirasını atıyorlar.
Dün de Rusya'ya giderek Putin ile İdlib krizini görüşen Erdoğan, bir kez daha yaşanacak olası insani trajedinin önüne geçmek için diplomasinin tüm yollarını kullandı. Ve başardı. Erdoğan-Putİn görüşmesinden güzel bir sonuç çıktı. İdlib'te silahlardan arındırılmış bölge olacak ve sivil katliamının önünü geçilecek. Başkan Erdoğan tüm bunlara rağmen Suriye'de Türkiye'nin başka emelleri olduğunu iddia edenlere, Azerbaycan dönüşünde yaptığı açıklamalarla çok net cevap verdi.
***
İdlib meselesinde ateşkes çağrısını yineleyen, bahanelerle masum insanları bombalamaya kalkışacak olanları "Sonuçları çok ağır olur" diye uyaran Erdoğan, muhatap ülkelere karşı çok çok önemli olan şu çağrıyı yaptı;
"Tablo ortada. Lafta herkes Suriye'nin toprak bütünlüğünden söz ediyor. Ama uygulamaya baktığınız zaman, herkes parselasyonu yapmış. Bir ülkenin 22 üssü var, bir diğerinin 5 üssü var. Türkiye olarak bizim öyle bir derdimiz yok. Parselasyon, şu, bu derdinde değiliz biz. Nihai düşüncemiz: bir, anayasanın hazırlığı; ikincisi ise seçimlerin içeride ve dışarıda tüm Suriyelilerin katılımı ile yapılması. Bunun neticesinde orada kimler var ise gelin hep beraber Suriye'yi terk edelim. Bundan daha başka çıkış yolu olamaz."
***
Erdoğan, açık açık ABD, Rusya, İran ve diğer ülkelerin hepsine seslenerek "Gelin Suriye'yi hep birlikte terk edelim" diyor.
Diplomaside kartlar bundan daha açık nasıl oynanabilir ki?
Evet, Türkiye'nin Suriye'de toprak parsellemek gibi derdi yok.
Sizin de yoksa eğer, hodri meydan Suriye'yi terk edin…
