Abdülhamid devrinde Suriye'den, özellikle Lübnan'dan Güney Amerika'ya bir göç dalgası olmuş.
Bunlar gittikleri yerlerde elbette "Turco" olarak anılmışlar.
Zamanla Türkçe'yi de Arapça'yı da unutmuşlar, Hıristiyan da olmuşlar ama isimleri kalmış.
İşte bunun için oralarda bunların torunlarına, İbrahim Fernandez, Hüseyin Rodriguez, Selahattin Dominguez gibi tuhaf adamlara rastlanır.
En popüler örneği de şarkıcı Shakira'dır, bildiğiniz Şakire.
Şimdi gene bir "dalga" gözleniyor, nedeni de Türk dizileri.
Eh, bu da bir zamanlar üstümüze karabasan gibi çöken dandik "Brezilya dizilerine" bizim yanıtımız olsun...
Paraguay'da bir "Türk dizi fırtınası" esiyormuş.
Hangilerinin bizim gazetenin kanalında yayınlandığını bilmiyorum, onun için isim verip de rakiplerin reklamını yapmayacağım.
(Türk basınında bir de böyle adi bir gelenek vardır.)
Paraguay'da insanlar çocuklarına "Kerim, Kemal, Şehrazat, Devran, Mustafa" gibi isimler koyuyorlarmış!
Onur Juan Jose... Sheherazade Verenice... Wilson Kemal... Silvano Mustafa...
Ama biz bunu, "uluslararası evlilikler" yoluyla Avrupa'ya da yaymıştık...
Ersen Martin... Kerim Frei... Jimmy Durmaz... Colin Kazım, falan...
Bir de "devşirmeler" vardı: Elvan Abeylegesse, Mert Nobre, Gökçek Vederson...
Alium Boukar da Ali Uyanık olmamış mıydı?
Alex de Souza teklifimizi kabul edip Türk vatandaşlığına geçseydi belki onu da Ali Susar yapacaktık. (Belki sünnet olmaktan korkmuştur, yaş ve balta meselesi.)
Hatta "Türk asıllı ecnebi yazarımız" Elif Shafag bile var.
İyi oluyor, vizeler kalkmıyor ama dünyaya bu şekilde açılıyoruz.
Kapıdan kovarlarsa girecek başka yollar buluruz.
Bu gidişle Muslera'yı da sünnet ettirip Müslüm Ağa yaparız inşallah.
***
Fakat ben şaşırdım doğrusu, hayal kırıklığına uğradım.
Beklerdim ki dallamanın biri çıksın, "işte gördüğünüz gibi Paraguaylılar da Türk asıllı" desin...
Çünkü bütün dünya Türk değil midir netice itibarıyla?
Aka Türkleri'nin ağası Memnun ne güne duruyor?
Ahilleus'u Ahi Us yapalım.
Klitemnestra da "Kıllı Teslime" olur.
Zaten İlyada destanı da "Keşanlı İlyas Destanı" gibi bir şey değil midir?
Fazla da bozulmayın, Amerikalılar da dandik dizilerinde "zenci kontenjanını" doldurmak için Ahilleus'u zenciye oynatıyorlar... Bir bu eksikti...
Canım ona bakarsanız ünlü yönetmen Peter Brook da Hamlet'i bir zenciye oynatmıştı...
Zenci Danimarka prensi... Demek ki "küreselleşme" oralardan başlamış.
***
Peki cumayı nerede kılacaksınız?
"Biz tek başımıza iktidara gelmek için bir parti kurduk."
Ahmet Davutoğlu
