Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Sirkeli tülbent

Kim demiş "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" diye? Kim demiş "Dost ülke diye bir şey yoktur, menfaat gözetilecek ülke vardır" diye?.. Eğer hala bu düşüncedeyseniz, size Ertuğrul 1890 filmini öneriyorum.
Bir millet düşünün ki, yoksulluğun kol gezdiği köyünde kötü gün için sakladığı tavuğu kesip, kendi minik kızı yerine, sahiline vuran kazazede askere yedirsin. Bir başka millet düşünün ki, bombalar altındaki havaalanına kendilerini tahliye etmek için gönderilen uçağa binmeyip,
"Biz kara yoluyla da gideriz" diyerek, ölüm pahasına, daha uzaktaki ülkenin vatandaşlarını bindirsin.
Onlar Japonlar ve Türkler... Batı'da yükselen hilal ve yıldız ile Doğu'da parlayan güneşin insanları... 1890 yılında dostluk ziyareti için gittiği Japonya'dan dönerken 681 mürettebatıyla batan Ertuğrul firkateyninden kurtardıkları 69 denizcimize "gözü gibi bakan" Japon köylüleri ile 1985 yılında Tahran'dan yapılan tahliye sırasında kendileri için gönderilen uçağı zor durumdaki 250 Japon'a veren yüce gönüllü gurbetçilerimiz ve ölümü hiçe sayarak onları bu cehennemden kurtaran kahraman THY personeli...
Türk-Japon ortak yapımı filme sinema sanatı adına mütevazı beklentilerle gitmenizi tavsiye ederim. Zira filmin görkemi, ne prodüksiyonunda ne de oyunculuk performanslarında... Azamet, yarattığı duyguda...
Sınır boylarımızda tek bir dosta hasret kaldığımız şu günlerde, Ertuğrul 1890 filmini alev alev yanan alnıma, sirkeye batırılmış tülbent gibi bastırdım. Umarım bu film, muhtaç Suriyelilere neden kucak açtığımızı hala anlayamamış olanlara da "alt yazı" olur...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA