Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Kasırga öncesi

Kusura bakmayın ama siyasi, sosyal ve medyatik lay lay lom günleri bitti...
Dünyaya bakın, Türkiye'nin çevresine bakın...
Yaşadıklarımıza bakın...
Şakası var mı? Yok!
Üstelik, pandemi yetmiyormuş gibi ufukta yeni kasırga bulutları toplanıyor.
Önce bunu bir kez daha zihnimize çakalım.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Diyeceksiniz ki...
Ne yani biraz olsun, neşelenmeyelim mi?
Biraz olsun, her şeyi bir yana bırakıp "kafamızı dinleme" yolunu seçmeyelim mi?
Elbette sürekli gerilimle yaşanmaz, yaşayamayız.
En güçlü bağışıklık, en sıkı direnç neşedir, zihinsel sükûnettir.
Lakin, gevşemenin yolu mesela "Bakalım, Kılıçdaroğlu bugün ne sallamış?" sorusundan geçiyorsa, harcadığımız enerjiye, kaybettiğimiz vakte yazık!
Ya neşe?
"Aşı oldum, hiç acımadı ki!" çocuksuluğunu neşe yerine koyacaksak, geçiniz...
İlkokul çocuğu değiliz.
Meselenin enjektör acısı değil, bütün insanlığın "hiza"ya sokulmasının sancısı olduğunu anlamayacaksak, neyi anlayacağız?

***

Masum çocuklara, sevimli hayvanlara, bütün zorluklara tertemiz kalbiyle direnen "sade" insanlara bakalım...
Varsa neşenin bir pınarı...
Onlarda...
Sükûnet istiyorsanız...
Çok şey istiyorsunuz.
Ama kendinizi aldatabilirsiniz bir süreliğine...
Televizyonu, sosyal medyayı kapatırsınız.
Bunu da "sükûnet" diye eşe dosta aktarırsınız. (Eşe dosta aktarılmayan bir şey, "yaşanmamış" oluyor bu çağda, malum.)

***

Bu satırları yazarken...
Biden henüz yemin etmemişti.
Yani dünyayı sarsacak sürecin resmi adımı henüz atılmamıştı.
Nasıl bir altüst oluşun eşiğinde olduğumuzun farkında değil henüz geniş kesimler...
ABD'de Başkan değişimi sanıyorlar.
Biden'ın arkasına saklananların "büyük tasarım"ı ile pandemi arasındaki bağı henüz tam anlayamadılar...
Ama az zaman kaldı.
Hep birlikte yaşayıp göreceğiz...
Bir dakika!
Düzelteyim....
Yaşayacağız, o kesin de...
Görecek miyiz?
Orası şüpheli...
Çünkü görmek için görmeye niyetli, hazırlıklı, bilgili ve bilinçli olmak gerek.
O yüzden bu kışı deyim yerindeyse, "ders çalışarak" geçirmeliyiz.
Sonrası...
Olaylar, olaylar, olaylar...

***

NOT DEFTERİ

Beni sahile bağlayan ipi koparsam, deniz olacağım, fakat kopmuyor işte. Şu raf raf kitaplar bana o ipi koparmak ilmini daha öğretemedi. (SAMİHA AYVERDİ / Ateş Ağacı)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA