Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

ABD’nin sinsi Libya tezgâhı

Türkiye'nin ağırlığını koymasıyla Libya ve Doğu Akdeniz'deki kirli planları akamete uğrayan ABD liderliğindeki petrol ve gaz çetesi ülkeler, şimdi yedekteki senaryolarını devreye sokmanın hazırlığı içindeler.
Türkiye'nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçlerin Libya'nın en önemli enerji ihraç merkezlerinden Sirte'ye dayanmasından sonra darbeci Halife Hafter'i destekleyen ülkelerdeki panik de had safhaya çıktı.
Sayın Çavuşoğlu liderliğindeki Türk heyetinin dün Trablus'a yaptığı çıkarmadan sonra kuşku yok ki bu panik tavan yapmıştır.
Dolayısıyla ABD liderliğindeki Fransa, Yunanistan, İsrail, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır ile bu ittifaktan daha farklı bir yaklaşımla hareket eden Rusya bile Libya'da şu sıralar Türkiye'yi frenlemeye yönelik 'B planlarını' aktive etmekle meşgul.
Şunu unutmayalım ki enerji zengini Libya'ya müdahele eden yabancı aktörlerin Hafter üzerinden yürüttüğü vekâlet savaşı, Türkiye'nin siyasi barış çabalarını sekteye uğratmaya ayarlı.
Haliyle bütün kem gözler kılı kırk yaran bir stratejiyle hareket eden Türkiye'nin üzerinde. Zira 2011'den beri iç savaşın pençesindeki Libya'da zoru başaran Türkiye sayesinde ilk kez ulusal uzlaşı iklimi doğdu.

***

Burada Türkiye sadece Rusya'ya değil ABD'ye de Libya'daki barış sürecine müdahil olması için özel bir önem veriyor.
Nitekim başta Başkan Erdoğan olmak üzere Sayın Çavuşoğlu da hemen her fırsatta ABD'ye Libya'da ateşkes çabalarına katkı sağlaması çağrısında bulunuyor.
Ancak Suriye'yi yamalı bohçaya çeviren ABD'den bu konuda şu ana kadar net bir yanıt gelmiş değil. Üstelik Trablus'taki meşru hükümeti desteklediğini sık sık dile getirmesine rağmen. Türkiye ve Rusya'nın Suriye'de benzer bir işbirliğini Libya'da da hayata geçirmesine karşı çıkan Amerikalı yetkililerin bu sessizliği, ülkeyi nüfuz bölgelerine bölen bir stratejiden yana olduklarının işareti olarak okunmalı.
ABD, Libya'nın tamamını alamasa da Hafter'in belli bir bölgede direnmeye cesaretlendirilmesinin ülkenin şu anki 'de facto/ fiili' bölünmesini daha da derinleştireceğinin farkında. Çünkü bir ülkenin nasıl 'Balkanlaştırılacağını' kimse ABD'den daha iyi bilemez.

***

Libya'yı ikinci Suriye yapma planları çerçevesinde beşinci kol faaliyetlerine başlayan Amerikan medyasında daha şimdiden Hafter'in düştüğü hataya -yani tüm ülkeye sahip olma isteğine- Türkiye'nin desteklediği güçlerin de düştüğü manipülasyonu yapılıyor.
ABD'nin Hafter'in yenilgisini bile bir avantaja çevirme hesabı yapan bir aktör olduğunu unutmayalım. Onlara göre eğer Hafter, Trablus hükümeti karşısında zayıflarsa o zaman meşru hükümetin (UMH) Türkiye'ye olan ihtiyacı da zayıflar.
Çok uçuk görünse de bu ihtimalin göz ardı edilmemesinde fayda var. Çünkü ABD'nin bu sinsi yaklaşımına farklı endişelerle de olsa Rusya da destek veren bir pozisyon içinde.
Bu nedenle AB, ABD, Rusya ve diğer bölgesel güçlerden gelen ateşkes çağrılarına meşru hükümetin çatısı altında bir ulusal uzlaşı sağlanana kadar karşı çıkmak gerekir.
Zira ateşkes bahanesiyle çatışmayı bu seviyede dondurmak tam da Libya'yı ABD ve diğer güçlerin kirli planlarına göre bölmek demektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA