Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Dört dörtlük bir beşinci kol faaliyeti

Unutmayalım ki Türkiye de en az Rusya kadar ABD'nin hedefinde olan bir aktör. Özellikle son günlerde amacı Cumhurbaşkanımız Erdoğan olan beşinci kol faaliyetleri en üst aşamaya çıkmış durumda. İroniktir, ülkemize yönelik bu operasyonlarla 2015'te Rusya'da Devlet Başkanı Vladimir Putin'i hedef alan operasyonlar arasında büyük benzerlikler göze çarpıyor.
Özellikle operasyonda kullanılan figürler ve videolar ile ABD yanlısı muhalefet ve medyanın başvurduğu kirli algı yöntemleri hayli örtüşüyor.
Ukrayna'dan sonra Suriye'de de Rusya'dan ağır darbeler yiyen Amerikan yönetimi kuyruğu dik tutmak için mecburen beşinci kol faaliyetlerine ağırlık vermeye başladı. 2015'te had safhaya ulaşan bu faaliyetlerin gayesi Rus halkının Putin'e verdiği desteği erozyona uğratmaktı.
Rusya'da tek kişiye endeksli yönetimin sistematik yolsuzluklara kapı araladığı algısına oynayan ABD, yandaşı araştırma merkezleri, siyasetçi, medya ve hatta yeraltı dünyasından isimlerle finansal suistimalin iktidarın her tarafına yayıldığı ve bunun baş sorumlusunun da Putin olduğu propagandasını yaptı.
Örneğin Batı'ya yakın Levada Center o yılki araştırmasında "Putin her şeyi kontrolüne almak isteyen biri. Bu nedenle iyi şeylerin olduğu kadar kötü şeylerin sorumluluğu da onda" şeklinde bir rapor yayımladı.
Yine katılımcıların yüzde 80'inin Putin'i yolsuzluklardan sorumlu tuttuğu şeklinde çarpıtılmış anketler yayınlanıyordu. Bu algı operasyonlarının bir benzerini bugünlerde Sedat Peker'in videolarından sonra yapılan anketlerde de görüyoruz.
Rus savcıların 2015'te muhalif Rain TV stüdyolarına gitmesi de Batı medyasında "Büyük baskın", "Bağımısz medya susturuluyor" ve "Putin'in savcıları Kremlin'e karşı kanıt arıyor" sloganlarıyla verilmişti.

***


Rusya'daki operasyonun Türkiye'dekiyle en çok örtüştüğü yöntemlerden biri de Peker'in videolarını aratmayan 'rüşvet belgeseli' hamlesiydi.
Bu operasyonun başında ise Eylül 2020'de içtiği çaydan zehirlenen ve şimdi hapiste bulunan muhalif lider Aleksey Navalni vardı.
Navalni'nin Yolsuzluk Karşıtı Derneği (FBK) 2015'te internet üzerinden o dönemki Rusya Başsavcısı Yuri Chaika'nın yakın çevresi, oğulları İgor (33) ve Artem'in (45) eli kanlı organize suç çeteleriyle yaptıkları kirli iş planları ve anlaşmalarını ifşa eden bir belgesel film yayınladı.
Muhalefet, iktidarın kabuğunun bir kere kırılması halinde altındaki tüm pisliklerin ortalığa saçılacağı iddiasıyla hareket ediyor ve Putin'in bu nedenle çevresindekileri koruduğu algısına çalışıyordu.
Rus muhaliflerin hedefi sistemin rüşvet ve yolsuzluktan arınması olsa da ABD'nin nihai stratejisi bütün faturayı Putin'e kesip onu saf dışı etmekti. Bunu gören Putin, 2006'da göreve gelen Başsavcı Chaika'ya 2020'de emekli olana kadar dokunmadı.
Benzer şekilde Türkiye'ye yönelik operasyonun ana gayesi de seçmen kitlesini erozyona uğratarak Erdoğan'ı devirmektir. Ülkeler ve liderler değişse de emperyal odakların kirli yöntemleri değişmiyor ve değişmeyecek.
Ne var ki Rusya'da hezimete uğrayan ABD ve yandaşlarının Türkiye'de şansları daha da az. Yine de rehavete kapılmamak lazım.
Bir 'temiz eller operasyonu' yapılacaksa ve gerekliyse, hiç merak etmeyin ki bunu daha önce yaptığı gibi yine ve sadece Reis-i cumhurumuz yapacaktır. Başkası değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA