Suriye'de Yeni Türkiye'nin temsil ettiği Osmanlı mefkûresi ve stratejisi kazanırken başta ABD ve Rusya olmak üzere küresel aktörler ile İsrail ve İran gibi bölgesel güçlerin Davud Koridoru veya Şii Hilali üzerinden devreye sokmaya çalıştıkları projeler akamete uğradı. Bunun en somut göstergesi de ABD Başkanı Donald Trump'ın 7 Nisan'da Beyaz Saray'daki toplantıda dünyanın gözü önünde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya verdiği "Erdoğan ayarı"dır.
Trump, Suriye'de kazanan aktörün Türkiye olduğunu hem İsrail'in yüzüne karşı yeniden tekrarladı hem de bu yeni küresel ve bölgesel gerçekliği bir kez daha dünyaya ilan etti.
Türkiye'nin devreye girmesiyle Ortadoğu yeniden dengeye oturmaya başlıyor. Zira ülkemizin proaktif varlığı, Gazze soykırımı ile İsrail ve İran çatışması üzerinden bölgeye yönelik yeni emperyal projeleri akamete uğratıyor.
***
Türkiye'nin yazılan ezberleri bozan ve tarihi yeniden yazan hamlelerinden ilkinin fitilini MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ateşledi. Ulusal, bölgesel ve küresel gidişatı en iyi gören, anlayan, anlamlandıran ve buna uygun adımları da büyük bir kararlılıkla atabilen Sayın Bahçeli, 22 Ekim 2024'te PKK elebaşısı Abdullah Öcalan'a hitaben "Örgütü lağvet, TBMM'de DEM Parti grubunda konuş" çağrısında bulundu. Öcalan da 27 Şubat 2025'te "Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" açıklamasıyla bu çağrıya uydu.***
Böylece İsrail'in Davud Koridoru kapsamında Golan Tepeleri'ni YPG denetimindeki bölgelerle birleştirme projesi çökertildi. Çökertilen bir diğer proje de siyonist yayılmacılığın bir gerekçe olarak kullandığı Şii Hilali oldu. İran'ın Irak, Suriye ve Lübnan'daki Şii bölgelerini birleştirmeyi amaçlayan projesi de Türkiye'nin devreye girmesiyle akamete uğradı.
Bu iki hamleyle Türkiye, İsrail ve İran arasındaki çatışma bahanesiyle emperyalist güçler tarafından devreye sokulmak istenen II. Sykes Picot senaryosunu daha embriyo aşamasındayken yok etti.
Türkler ve Kürtlerin yeniden bütünleştiği bu yeni dönemi tarihçiler ileride "Siyonist kangrene Türk neşteri ve Ortadoğu'da Neo-Osmanlı dönemi" diye niteleyecek. Bundan kuşkumuz yok.
Zira Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli'nin hamleleri Lozan'dan bu yana Türkiye'nin "Aşil Topuğu" haline getirilen bütün sorunları çözerek her birini bizi daha da kuvvetlendiren, birleştiren ve bütünleştiren birer stratejik manivelaya dönüştürüyor.
Hâsılı kelam, daha önce de sık sık söylediğimiz gibi rehberi Osmanlı'nın evrensel mefkûresi ve stratejik aklı olan Yeni Türkiye'nin evine, vatanına, vatandaşlarına, ülküsüne ve tarihine doğru yürüyüşü sadece ülkemize değil bölgemize yönelik bütün sömürgeci denge ve denklemleri de yıkıp devam edecektir, ediyor da...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Bercan Tutar | İki liderden II. Sykes Picot'u çökerten iki darbe