Hiç Trabzon-Gaziantep maçına bakmadan müthiş tempolu başladı Fenerbahçe... Rakibi daha nefes bile almadan öne de geçti. Genelde öne geçtikten sonra bekleyen Fenerbahçe, bu kez baskısını, temposunu ve en önemlisi presini sürdürdü. 30 dakika kadar devam etti bu görüntü. Bu süre içinde net pozisyonlar buldu; fark dörde de çıkabilirdi.
30 ile 45. dakikalar arası dengelendi oyun. Belediye de Fenerbahçe'nin üstüne gelmeye başladı. İlk yarının sonunda 70 metre deparla topla giden Gökhan'ın şahane ön direk pasına (orta diyemem buna) oraların en iyi adamı Alex'in ön direkte sıyırtma vuruşuyla fark ikiye çıktı.
Aslında maçı bitirdi bu gol... İlk yarıdaki müthiş tempo, önde yapılan müthiş pres yerini ikinci yarıda sahasında bekleyen, rakibin pas yapmasına izin veren ve çabuk çıkarak da pozisyon bulmaya çalışan, üç tane de bulan bir Fenerbahçe'ye bıraktı. Ama beklerken İstanbul Büyükşehir Belediye'nin sol bekiyle yedikleri net pozisyon maça Belediye'yi ortak edecekti; şanslarına kötü vuruş auta gitti.
KOCAMAN 4-3-3'E DÖNDÜ
İkinci yarıda Aykut Kocaman merkezi üç oyuncuya çıkardı: Cristian, Emre, Mehmet Topuz... Semih'i sağ açığa çekti. Santrfor Alex ve solda Stoch. Bir bakıma 4-3-3 diyebiliriz. Son 20'ye girilirken Semih ile Güiza'yı değiştirdi Aykut Hoca... Güiza yine sağdaydı. Yabancı kontenjanı yüzünden aynı anda Caner de Stoch'un yerine girip sola geçti. Sahanın en iyi oyuncularından Stoch artık biraz da yorulmuştu. Yine de ben Aykut Hoca'nın şablonunu değiştirmesine açıkçası şaşırdım. Belki de oyun koptu diye, oyunu tamamen 2-0'a bağlayıp, "Yakalarsam üçü atarım" stratejisini belirlemişti. Bunu bu sezon yaptı ara sıra... Dün 45 dakika boyunca yapması ilginçti.
Maçın tamamında Gökhan Gönül'ü çok beğendim. Ama bu Alex başka bir oyuncu. Nüfus kağıdında doğum yılı 1985 ile 1990 arası yazsa, tribündeki Barcelonalı onu alıp Nou Camp'a götürmüştü. Bence şu anda da oynar da...
SON YILLARIN EN İYİ FENER'İ
Fenerbahçe taraftarı sezon başından beri ve özellikle ilk yarıda farkın 9 puan açılmasına rağmen her maçı tribünleri fulleyerek ve müthiş destek vererek katkı sağlıyor takımına...
Fenerbahçe de, kazanılan Buca ve Kasımpaşa maçları hariç ligin ikinci yarısında son yılların en iyi topunu oynuyor.
