Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Hayırlı olsun

Yarın, 1 Ekim... 3 aylık tatil sona erdi... Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni yasama yılına törenle... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla... Başlayacak.
Bütün hazırlıklar tamam.



Genel Kurul Salonu'nun ilaçlanması... Bomba
arama köpekleriyle kontrol... Hepsi düşünüldü.
Bu dönem, Meclis'in çalışması kısa sürecek... Zira, haziranda seçim var.
Yarın toplanacak Meclis... EYT sorununu karara bağlar... Emeklilikte yaşa yakılanların yarasına merhem sürülür.
Öğrencilerin, "harç borçlarını" silecek yasal düzenlemeyi yapar.



2023 bütçesini çıkarır.

Ve bir de torba yasa... 20-25 maddelik... Biriken dertlere deva.
Sonra... Ver elini seçim çalışmaları... Adaylıklar... Mitingler... Saha çalışmaları...
Yeni yasama yılında, yüce Meclis'e başarılar diliyoruz.

***


Şentop: Yoğun çalışacağız
Sistem değişikliği... Parlamenter sistemden başkanlığa geçiş... Büyük değişim.
Meclis'in, yeni sistemde iyi yönetildiğini söylemeliyiz.
Yasama yılı başlarken... TBMM Başkanı Mustafa Şentop'a, "Hayırlı olsun" dedik:



- Bu dönem hızlı ama kısa
çalışacaksınız... Hazır mısınız?
Başkan Şentop, "Bu yasama yılı içinde seçim yapılacak" diyerek söze başladı:
Normalde temmuz ortasına kadar çalışıyoruz... Bu defa seçim çalışmaları nedeniyle daha erken ara vermek gerekebilir.
Bu bakımdan çoğun çalışmak lazım.
İnşallah gündemdeki bütün kanun tekliflerini bitiririz... Öyle bekliyorum.

***


Beklentimiz
Tartışmalar... Kavgalar... Sataşmalar... Dün vardı... Yarın da olacak... Siyasetin tadı tuzu.
Ama... Ölçü kaçırılmamalı... Küfür... Hakaret... Uçan tekme gibi çirkinlikler yaşanmamalı.
Bu konu açılınca... Meclis Başkanı Mustafa Şentop dedi ki:
Geçen dönemin, birkaç öne çıkan vaka olsa da, nispeten sakin geçtiğini düşünüyorum.
Milletvekillerimizin her konuyu biraz daha nazik bir üslupla dile getirebilme kabiliyetine sahip olduklarına inanıyorum.
Nezaket dışı ifadelerin, hakaretlerin, milletimizi rahatsız edici başka davranışların ve görüntülerin Meclis'te olmamasını temenni ederim.
Hepimizin temennisi... Beklentisi... Dileği.

***


Milletvekili itibarı
Atış serbest... Vur abalıya... Milletvekilinin eleştireni çok... Her dönem böyledir.
Bir şehir efsanesi var... Duymuş muydunuz?
Anket yapılmış... Konu, milletvekilinin itibarı.
Sonuç... İtibar yerlerde sürünüyor.
Anketin ikinci sorusu:
- Kızınızı bir milletvekili isterse... Verir misiniz?
Yanıt:
- Ah keşke... Nerede bizde o şans? Piyango... Büyük ikramiye.

***


Ankete bak... Kafayı takma
Yeni dönemle birlikte... Seçim anketleri daha da artacak... Her seçim öncesi böyle olur.
Meşhur sözdür... "Siyasette 24 saat bile çok önemlidir."
Bırakalım 24 saati... Seçime 8 ay var.
Bu sürede, deve mi ölür, deveci mi ölür, hacı mı ölür? Allah bilir.
Masanın ayağı mı kırılır, yeni ittifaklar mı kurulur? Kim bilir?
Onun içindir ki... Anketleri izleyelim ama... Fazla da kafayı takmayalım.

***


Siyaset borsası
Siyaset... Seçim tahminleri... Borsa gibidir... İner-çıkar.
Bir söz... Bir davranış... Bir olay bütün tahminleri/ dengeleri değiştiriverir... Geçmişte örneği çok.
Güncel örneklere göz atacak olursak:
CHP Milletvekili Gürsel Tekin, "HDP'ye bakanlık verilebilir" dedi... Çarşı karıştı.
Yine bir CHP milletvekili... Bülent Kuşoğlu, "Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olmazsa masa dağılır" diye konuştu... Ortalık allak bullak.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "6'lı masada yer alanların noter olmadığını" söyleyince... Masa çatırdayıverdi.
Siyaset... İşte böyle bir şey.
Rusya-Ukrayna Savaşı öncesi, dengeler farklıydı... Savaşla birlikte, Türkiye'nin izlediği politika bütün dengeleri değiştirmedi mi?

***


Enflasyon
Hayır ekonomiden, piyasalardan söz etmiyoruz... Siyasette de enflasyon var... Yıllardır... Siyasi parti enflasyonu.
24 Haziran 2018 seçim sürecine girilirken... Türkiye'de 87 parti vardı... Ama... Seçime 8 parti katıldı.
Bugün... Siyasi parti sayısı... 120.
Alın size yüksek enflasyon.
Kimse alınmasın... Söz meclisten dışarı... Bizde parti kurmak, turşu kurmaktan kolay.
Seçime girmek, seçim kazanmak önemli değil... Yeter ki bir parti kur, namın yürüsün... Sana, "Lider" desinler.

***


Yüksek tansiyon
Keşke yanılsak... Ama görülen o ki, siyasi tansiyon giderek yükselecek.
Perşembenin gelişi çarşambadan belli misali...
Hele de seçim yaklaştıkça.
Galiba... Bazı siyasetçiler şöyle düşünüyorlar:
"Ne kadar bağırır çağırır, olay çıkarır, gündem olursam, yeniden milletvekili adayı olmam kolaylaşır."

***


Yalan mı?
Siyaset ile futbol arasındaki bir benzerlikten söz ederek bugüne nokta koyalım.
Ruud Gullit... Surinam asıllı Hollandalı eski futbolcu... Hollanda Milli Takımı'nda oynadı... 1987 ve 1989'da Avrupa'da, yılın futbolcusu seçildi... Antrenörlük yaptı.
Önemli bir sözü var:
"Futboldan ayrı kaldığımda, ağzından emziği alınan bir bebekten farkım kalmaz."
Siyasette de öyle değil mi?
Koltuktan ayrı kalınca... Ağzından emziği alınmış gibi, ağlayan, ortalığı birbirine katan siyasetçi... O kadar çok ki.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA