"Yaşam standardı yurtdışında sürdürülebilir olmaktan çıktığı için Türkiye'ye dönmeyi cezaevine girme pahasına kafaya koymuş olabilir. Bunun için de avukatlarıyla birlikte 'az cezayla kurtulmasını sağlayabilecek' savunmaya dayalı bir hukuki plan hazırlamış olması kuvvetle muhtemel."
Yukarıdaki satırlar, pazar günü yayınlanan 'Bir dijital vurgunun anatomisi' başlıklı yazımdan. Çiftlikbank vurgununun 'Tosuncuk' lakaplı mimarı Mehmet Aydın'ın üç yıl sonra neden Türkiye'ye dönme kararı aldığını da tartışan bir yazıydı son yazım. Bu konuda artık elimizde daha net bulgular var. Haber kaynaklarımla yaptığım görüşmeler sonucunda Tosuncuk'un teslim olma sebebi konusunda yeni bilgiler edindim. Mehmet Aydın'ın bir planı var.
Aydın'ın gayri resmi sorgusunda, daha doğrusu Mali Şube polisleriyle yaptığı ilk görüşmede "Borçlarımı ödeyeceğim" demesi önemli. Öte yandan "Ailem, çevresinden ve mağdurlardan çok tepki gördü. Ben de ailemle bu konuda çok fazla sorun yaşadığım için teslim olmaya karar verdim" de diyor. Burası işin 'sureti haktan görünme' yönü.
Daha önemlisi şu sözleri:
"Alacaklıların listesini ve şirketle ilgili belgeleri de yanımda getirdim. Borçların kalan bölümlerini de ödeyeceğim."
Aydın'ın sözünü ettiği bu alacaklılar listesi ve şirket belgeleri polis tarafından kayda geçirildi.
TESLİM OLMASA BREZİLYA'NIN VERECEĞİ YOKTU
Bu arada Türkiye, Mehmet Aydın'ı Brezilya'dan epeydir istiyordu ama Brezilya polisi kılını bile kıpırdatmamıştı. Yine Çiftlikbank iddianamesinden aktarayım: Türkiye, Mehmet Aydın için 9 Mayıs 2018 tarihinde, yani 'Tosuncuk' yurtdışına çıktıktan iki ay sonra Brezilya'ya iade talepnamesi göndermiş. Aynı talepname, ülke değiştirme ihtimaline binaen 31 Mayıs'ta da Uruguay'a gönderilmiş. Peki, neden Brezilya ve Uruguay bu iade taleplerinin gereğini yerine getirmedi.
Muhtemelen Mehmet Aydın, gelişmekte olan ekonomi olarak bilinen ve zaman zaman sıcak para sıkıntısı çeken bu iki ülkeye (özellikle Brezilya) sıcak para getirmişti. Bu yüzden Brezilya makamları Aydın'ın ülkelerinde bulunmasına göz yumdu. Kendi teslim olmasa bize iade edecekler gibi de görünmüyordu. Talepnamelerin gereğini yapmamış olmaları bunun başlı başına kanıtı.
Şimdi Çiftlikbank vurgunu sırasında Mehmet Aydın'ın kurmay ekibi içinde bulunan Cumhur Yurdakul'un ifadelerinden yola çıkarak 'Tosuncuk'un vurgundan elde ettiği haksız kazancı işletme yöntemine bir bakalım:
'Tosuncuk' davasında en ilginç ifadeyi veren kişi Cumhur Yurdakul. Bu şahıs itirafçı olmuş. Bana kalırsa Mehmet Aydın ifade verdikten sonra ondan gelen yeni bilgilerle karşılaştırmalı olarak yeniden sorgulanmalı.
Bu Yurdakul'un söyledikleri arasında çok ilginç bir ayrıntı var. Mehmet Aydın, aldığı Bitcoin makinalarını Gemlik Limanı üzerinden önce Dubai'ye, oradan da Uruguay'a götürüyormuş. Sebebi açık: Bitcoin yoluyla servetini katlamanın yollarını arıyordu.
GÜNEY AMERİKA'DAKİ UYUŞTURUCU KARTELLERİNE ÖZENMİŞ!
Bir başka ayrıntı daha veriyor Yurdakul: Mehmet Aydın dolandırıcılıktan elde ettiği gelirle uyuşturucu işine de girmeye çalışmış. Çin'den uyuşturucu imalinde kullanılan Aktivet ve Cirius isimli kimyasal maddelerden getirtmiş. Amacı metanfetamin üretmekmiş. Güney Amerika'ya gitmeden önce de bu bölgeye ilgisi vardı, buralara geçmişte de sık gidip geldiği için bölgedeki 'uyuşturucu kartelleri'ne özenmiş zahir!
İmdi… Yazının finaline gelmeden önce önemli bir ayrıntı daha paylaşayım.
Mehmet Aydın, Cumhur Yurdakul başta olmak üzere itirafçıların ifadelerinden anladığımız kadarıyla bu Bitcoin işiyle başından beri uğraşıyor.
O zaman bir hesap yapalım: Yurtdışına kaçtığı Mart 2018'de bir Bitcoin kaç Türk Lirası'na karşılık geliyormuş, biliyor musunuz? 37 bin Türk lirası…
Şu anda ne kadar, takip edenler biliyordur: 303 bin 740 Türk lirası. Yani Bitcoin, Tosuncuk'un firarından bu yana aşağı yukarı sekiz kat artmış.
O dönemde Tosuncuk'un elinde ne kadar para vardı tam olarak bilmiyoruz. Ama elimizde veriler de yok değil. İddianamede 1 milyar 139 milyon TL topladığı yazıyordu. Bunun 687 milyon lirasını katılımcılara geri ödediği de… Geriye ne kalır. Yaklaşık 450 milyon TL.
'VURGUN SERVETİ'Nİ SEKİZE KATLADI
Bu hesapla 'Tosuncuk', 2018'de 450 milyon liralık Bitcoin almış olsa bugün 3 milyar 600 milyonluk bir varlığa erişmiş olur. Benim matematiğim biraz zayıftır, ama hesap da basit.
O dönemden bu yana Bitcoin'in dolar karşılığındaki 'yükselişi'ne de bir bakalım. Mart 2018'de 9 bin dolar olan Bitcoin şu anda 35 bin 500 dolar. 'Tosuncuk' parayı yurtdışında TL olarak da tutmamıştır, Bitcoin'de dolar olarak muhafaza etmiştir. Bu da parayı iyice katladığı anlamına gelir.
Buradan ilerleyerek 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın'ın planına gelebiliriz.
Şurası artık aşikâr ki, 'Tosuncuk' yurtdışındayken dolandırıcılıkla elde ettiği serveti Bitcoin üzerinden büyüttü.
Nitekim Cumhur Yurdakul da, Mehmet Aydın firari iken, yani Brezilya'dayken Bitcoin'de veri tabanı hareketliliğinin devam ettiğini söylüyor. Dolayısıyla parayı; firari iken Bitcoin'le değerlendirmeye devam etmiş. Vurgun sayesinde yaptığı servetle kendi çapında bir Elon Musk olmuş yani!
Normalde Tosuncuk için istenen ceza epey yüksek: 75 bin yıla kadar hapsi talep ediliyor.
Ama önemli bir nüans var. Şayet Çiftlikbank iddianamesinin üçte birini kaplayan o 3 bin 762 müşteki başta olmak üzere tüm mağdurlar paralarını aldıktan sonra şikâyetlerini geri çekerse, yani tek bir müşteki kalmazsa 'Tosuncuk'; HAGB, yani Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kaidesinden yararlanmaya çalışacak. Aldığım bilgiye göre güçlü de bir hukuk bürosuyla anlaşmış.
Sonuçta yine bir önceki yazımda dile getirdiğim teze geliyoruz: 'Tosuncuk' teslim olmadan önce en az cezayla kurtulacağı bir ana strateji belirledi.
Ve hakkındaki şikâyetleri, mağdurlara belki faiziyle paralarını ödeyerek geri çektirmesi bu stratejinin ana dayanağı.
Bütün Çiftlikbank mağdurları… Siz de karşı stratejinizi buna göre belirleyin.
