Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ne oldu benim köylüme?

Baştan söyleyeyim de, bir yanlış anlaşılmaya kurban gitmeyeyim: Bu yazı; alın teriyle tarlasını, bağını, bahçesini süren, zor şartlar altında binbir cefa ile hayvancılık yapmaya çalışan, her daim 'milletin efendisi' olmayı sonuna kadar hak eden, dürüst, namuslu, işinde gücünde köylü vatandaşları peşinen tenzih etmektedir. Köylümüz hakkında beni endişeye sevk eden, beynimi 'Acaba?'lar ile dolduran düşüncelerin merkezi ise Müge Anlı'nın programında cereyan edenler...
Geçen yıl, çiftçilik yapan Palu Ailesi hepimizin kanını dondurmuş, değme korku filmlerine taş çıkartmıştı.
O tarihten bu yana gün geçmedi ki Anadolu'nun ücra köylerinden, kasabalarından programa intikal eden cinayet, kaçırma, tecavüz olayları stüdyoya ve oradan da evlerimize dolmasın.
Son olarak Manisa'daki bir köylü ailesinin reisinin zehirlenerek hayatını kaybetmesi üzerine Müge Anlı ile Tatlı Sert'e müracaat eden ailenin kızları, annelerinin, babalarını bilerek, isteyerek, planlayarak zehirlediğini iddia ettiler. Kimi, hastanede annesinin seruma zehir enjekte ettiğini, kimi sofrada pekmeze tarım ilacı kattığını, kimi de annelerinin "Bu adamın arabasının frenlerini keseceğim" dediğini iddia etti. Bu arada 64 yaşındaki kadının internetten tanıştığı 24 yaşında bir sevgilisi olduğu da ortaya çıktı. Canlı yayında konuşan delikanlı, olayı doğruladı. Sevgilisi olduğunu önce inkar eden kadın ise daha sonra "Size ne? Benim özel hayatım sizi niye ilgilendiriyor ki?" deyiverdi. İddialar araştırılıyor, bakalım sonu nereye varacak?
Beni asıl endişe ve umutsuzluğa sevk eden nokta, kötülüğün, namussuzluğun, entrikanın merkezi olarak görülen metropollerin, bazı köy yaşamları yanında giderek daha masum kalması. Gündüz reality programlarına ve haber bültenlerine öyle iğrenç, öyle dehşetengiz hikayeler yansıyor ki, insanın aklına ister istemez başlıktaki cümle takılıyor: "Ne oldu benim köylüme?" Eskiden her şey köy çeşmesinin başındaki göz süzme masumiyetinden ibaretti.
Şimdilerde sosyal medya ve dijital teknolojinin nimetleri (!) sayesinde olsa gerek, açılıp saçıldık, yoldan çıkıp uçurumlara çakıldık gibi geliyor bana.

Teşekkürler hocam
Koronavirüs'ün Çin'in Whuan kentinde vahşi hayvanların yiyecek olarak satıldığı bir pazardan yayıldığının anlaşılması üzerine bu sütunlarda 'Dinime kurban olayım' başlığıyla bir yorum kaleme almıştım. Çinliler yarasa çorbası ve yılan yahnisi yerken, mübarek dinimin bunları haram ve mekruh kavramlarıyla yasakladığından söz etmiş, sonunu da "Eminim sevgili Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu hocamız bu konuda da bizi aydınlatır" diye bağlamıştım.
Hocamız her zamanki duyarlılığı ve zarafetiyle çağrımı karşılıksız bırakmadı.
Geçen pazar sabahı Atv'deki Kur'an ve Sünnet programında yazımdan söz ederek harika bir bilgilendirme konuşması yaptı.
Hazreti Muhammed'in (S.A.V.) hayatı boyunca mide bulandıran, tiksindiren hiçbir şey yemediğini ve bunların yenmesini önermediğini hatırlatan Hatipoğlu, domuzun dinimizce yasaklanmasına da başka hiçbir yerde rastlamadığım son derece mantıklı bir açıklama getirdi. Malum, "Madem domuz bu kadar pis ve zararlı bir hayvan, neden yaratıldı?" diye mevzuyu adeta şirk'e koşanlar var. Hocamız dedi ki, "Domuz, kendi pisliğini yiyen bir hayvandır. Yüce Allah onu insanların nefsini sınamak için yarattı." Bu arada Peygamberimiz'in böbrek konusunda da "İdrarın biriktiği bir organdır, yenmesi sakıncalıdır" dediğini hatırlattı.
Teşekkürler sevgili hocam....

Gaf kürsüsü
Kadıköy Belediyesi'nin Twitter hesabında Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyle ilgili olarak "Fener'in maçı var" şeklinde tabela kullanması Galatasaraylılardan büyük tepki aldı.

Zap'tiye
Yine çöpe atılan bebek vakası... Bu kez adres İstanbul Kuştepe... Çöpten çıkan her şeyi yeniden kullanıyoruz da, konteynırda kalan 'vicdanı' nasıl geri dönüştüreceğiz?

Ne demiş?
"Kader kartları karıştırır, gerekirse ben dağıtırım." (Yarışmacı başına günde ortalama 10 vecize ve aforizma düşen Survivor'da Evrim'in sözleri)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA