Fotoğrafa sevgili Sunay Akın'ın Instagram sayfasında rastladım. Öz Fenerbahçe dergisinin 1953 yılındaki bir sayısı. (Ben de gazeteciliğe Sarı-Lacivert adlı Fenerbahçe dergisinde başlamıştım) Derginin özelliği, içinde bir 'Galatasaraylılar Sayfası' barındırıyor olması. Şöyle yazmış Sunay Akın görüntünün altına: "Ayrıştırmacılık ve kutuplaşmayla hayatımızın ne denli kirletildiğine dair önemli bir belge... 1953 yılında çıkan Öz Fenerbahçe dergisinin içinde 'Galatasaraylılar Sayfası' var... Futbolun kardeşlik olduğu o asil yıllardan..."
Şair zaten söylenecek her şeyi söylemiş. Benim gazeteci gözlerim ise sayfadaki ağrı kesici reklamına takıldı. Fenerbahçe dergisindeki Galatasaray sayfasını görünce başına ağrı saplanan fanatikler için olsa gerek...
Beni çağırma Ümit Ağabey
Tanıdığımız, sevdiğimiz, bizde hatırası olan ne kadar eski şarkı varsa reklam cıngılı olarak tepe tepe kullanıldı. Tarkan'ın, Barış Manço'nun, MFÖ'nün en romantik şarkılarından bile bebek bezi müziği çıkarttılar.
Son olarak sevgili Ümit Besen de unutulmaz şarkısı Nikahına Beni Çağır Sevgilim ile bir bulaşık deterjanı reklamında boy gösteriyor. Benim gençlik yıllarımın adeta milli marşı olan o güzelim şarkının sözlerini devşirip, kirli bir tabak gibi bulaşık makinesinin sepetine dizmişler. Ümit Besen de reklamın sonunda plak yerine pikabına tabak koyuyor: "Geç artık BorOn'a, geç bir an önce..." Şimdi daha iyi anladım. Müzisyenler pandemi nedeniyle çok zor durumda, çoook...
Eskişehirspor'a sahip çıkın
Geçen haftanın bana en çok dokunan sahnesi, dizide ya da haber bülteninde değil, futbol sahasında yaşandı.
TFF 1. Lig takımı Eskişehirspor'da 16 yaşındaki futbolcu Buğra Çağlıyan'ın Ziraat Türkiye Kupası'nda ekrana yansıyan görüntüsü izleyen herkesi üzdü. Maç sonunda Rizesporlu Samudio. forma değiştirmek için genç futbolcuya teklifte bulundu. Buğra, bu isteği reddetti. Şaşıran ve sinirlenen Samudio, tepki gösterince genç futbolcu daha saldırgan bir tutum sergileyip, formasını adeta canı pahasına savundu.
Olayın sebebi ise çok sonra anlaşıldı. Meğer mali güçlük içindeki Eskişehirspor'da maç sonu formasını veren futbolcunun maaşından 250 lira kesiliyormuş. Buğra'nın mücadelesinin sebebi de buymuş.
Eskişehirspor, Türk futbol tarihinin en köklü kulüplerinden biridir. Futbolcusundan forma esirgeyecek kadar zor duruma düşmüş olması üzücü. Ben Eskişehirli iş adamlarının yerinde olsam, bu utancı üzerime alınırdım.
Balkonun Fransız'ına güvenmeyin
Bu kaçıncı Fransız balkon cinayeti? Evet, kaza değil, cinayet... Çünkü ihmalin ilki kazadır. Ama ya ikincisi, üçüncüsü, yedincisi? Bu kez de İstanbul Tuzla'daki genç çift, Fransız balkonun kurbanı oldu. Astıkları yorganı içeri almak isterken beşinci kattan aşağı uçtular. Adam öldü, kadın ağır yaralandı.
Peki nedir bu Fransız balkon? Yere kadar açılabilen pencerenin önünde bir karış çıkıntı ve bunun önünde paslanmaz çelik korkuluk ve camdan oluşan sözde koruma. Gelin görün ki bu balkonlar genellikle betona değil de mantolamanın üzerine monte ediliyorlar. Böyle olunca da insan tuzağına dönüşüyorlar.
Fransa'nın gözümüzdeki güvenilirliği çoktan yok olmuştu zaten. Siz en iyisi Fransız'ın balkonuna da güvenmeyin.
Gaf kürsüsü
Kim Milyoner Olmak İster?'de üniversite mezunu yarışmacı tereddütteydi. "Süleymaniye diye bir ilimiz var mıydı?" "Eğridir il miydi acaba?"
Zap'tiye
Eskiden evlilik vaadiyle kandırılanlar genç kızlar olurdu. Şimdilerde ise evlenme vaadiyle dolandırılan erkekler Müge Anlı'nın stüdyosunda kuyruğa giriyorlar.
Ne demiş?
"Burası İstanbul... Kibrin kül olduğu yangının başkenti..." (Atv'nin merakla beklenen yeni dizisi Akıncı'nın fragmanından)
