Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Manavgat’ta neler gördüm?

Tatil için bu kez ailece 'gazi' Manavgat'ı seçtik. Amacımız, büyük orman yangını yüzünden bölgenin sekteye uğrayan turizm gelirine bir çimdik tuz kadar katkıda bulunmak, bir nebze de olsa "Geçmiş olsun" dileklerimizi yerine ulaştırmaktı.
Manavgat'ın girişinde bizi kararmış dağların gölgesi karşıladı. Sonra içimizin karanlığı yavaş yavaş aydınlanmaya başladı. Devlet yara sarmak için tüm gücüyle devredeydi. Hemen her cadde ve sokakta billboard'ları gördük: Kocaman harflerle "Küllerimizden yeniden doğarız" yazıyordu. Sorgun, Titreyen Göl, Ilıca, Side turist kaynıyordu. Konuştuğum turizmciler, tesislerinin büyük tehlike atlattığını ama özellikle yabancı turist sayısında azalma olmadığını, Eylül ayı olmasına rağmen yüzde 80-90'a ulaşan doluluk oranı yaşadıklarını söylediler.
Bu arada yaşanılan büyük felaket, turistik tesislerin özel yangın timleri kurması sonucunu da doğurmuş. Bölgedeki oteller, oluşturdukları özel ekiplerle gece-gündüz ormanlarda devriye atıyormuş. Hatta Sorgun'da başlayan bir kaç yangın, bu timler sayesinde büyümeden söndürülmüş. Eh, büyüklerimiz boşuna "Bir musibet, bin nasihatten evladır" dememişler.
Tatilim boyunca Türkiye'nin turizm alanında pandemi krizini son derece iyi yönettiğini de gözlemledim. Havaalanlarından otel odalarına kadar her yerde 'Güvenli Tatil'in bir slogandan ibaret olmadığı kanıtlanıyor. Yemek masaları ve şezlong mesafelerine özen gösteriliyor. Aşılı, PCR testli, maskeli personel hijyen konusunda son derece iyi eğitim görmüş. İnsan kendini gerçekten de güvende hissediyor.
Bu arada açık büfelerde misafirler yemeklerini kendileri tabağa dolduramıyor. İşaret ettikleri yiyecekleri oradaki görevliler tabaklara koyuyor. Bu durum hem hijyen sağlamış hem de israfın önüne geçmiş. Eskiden insanlar tabaklarını tıka basa doldurur, yarısını yiyemeyip bırakarak büyük israfa neden olurlardı. Şimdi görevlilerin tabaklarına koydukları porsiyonlarla yetiniyorlar.
Son olarak bir gözlemimi daha aktarayım: Mutlaka haberiniz olmuştur. Geçenlerde milyoner bir turist, kendisine her yaz çok iyi davranan otelin personeline yüklü bir miras bırakmıştı. Baktım, garsonlar ve diğer görevliler oteldeki yaşlı turistlerin etrafında pervane...


Havaalanı değil başyapıt
Her seferinde olduğu gibi bu kez de İstanbul Havalimanı'nda yabancı turistlere hava atarak, gururla, mutlulukla, keyifle turladım. Çünkü bizim orada olduğumuz gün, İstanbul Havalimanı dünyanın en iyi ikinci havalimanı seçilmişti. Nasıl seçilmesin ki? Geleneksel Türk mimarisi gözetilerek yapılmış harika salonlar, mükemmel alışveriş alanları, restoranlar, kafeteryalar, güler yüzlü modern hizmet, işini bilen personel... Bu kez iki de yenilik bekliyordu beni ve ailemi. Havalimanında çocuklar için harika bir oyun parkı açılmış. İster geleneksel park aktiviteleri, isterlerse elektronik oyunlar. Tercih miniklerin... Aileler eskiden uçak beklerken çocuklarını nasıl oyalayacaklarını bilemezlerdi. Şimdi ufaklıklar oyun alanından ayrılıp uçağa binmek istemiyorlar. Bir de steril alana geçerken bilet kontrolleri görevliler tarafından değil de elektronik olarak gerçekleştiriliyor. Bu barkot okutma yöntemi gereksiz yığılmayı ve zaman kaybını önlemiş. Bagajlar ise neredeyse sizden önce bagaj servisi alanına geliyor. Pek çok ülke gezmeme rağmen bu kadar hızlı bir bagaj hizmeti görmedim. Helal olsun.
Asıl sürpriz ise bizi dönüşte bekliyordu. Uçağın penceresinden bakınca bir başka uçakla neredeyse kanat kanada havaalanına yaklaştığımızı gördüm. "Eyvah" dedim içimden, "İnşallah uçuş trafiğinde bir karışıklık yoktur. Zira bu mesafe çok az..." Sonra bir de baktım, iki THY uçağı yan yana, adeta kol kola, paralel iki piste iniyor... Bu da havaalanının büyüklüğünün ve emniyetinin bir göstergesi. Bunca yıldır uçmama rağmen ilk kez böylesine bir görüntüye rastladım ve İstanbul Havalimanı'na bir kez daha aşık oldum.
Bu şahane eseri bize kazandıranlara sonsuz teşekkürler...


Gaf kürsüsü
Prof. Celal Şengör'ün bir öğrencisini alenen taciz ettiği anısı büyük tepki topladı: "Beni öyle kızdırdı ki, eteğini kaldırıp kıçına bir tokat attım..."

Zap'tiye
Yumurta fiyatlarındaki yükseliş durdurulamıyor. Tavuklar şimdilerde gerçekten altın yumurtluyor!..

Ne demiş?
Oyuncu Arda Kural'dan ilginç tweet: Arkadaşlar Iphone 12 Max Pro alacağım, deneyimlerini paylaşacak olan var mı? Mesela parayı nereden buldunuz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA