Hollywood'un altın çağının son divası...
Menekşe gözlü yıldız...
Sekiz evliliği, mücevher düşkünlüğü, alkol ve ilaç bağımlılığı, hastalıkları...
Çocukları, torunları, torununun çocukları...
Aşk... Evlilikler... Ve 79 yaşında sona eren bir hayat...
Turkuvaz Kitap'tan yayınlanan Elizabeth Taylor biyografisinden söz ediyorum.
Şöhrete giden yolun zorlukları, zirvenin soğukluğu, bir diva olabilmek için normalliğin sınırlarından ne kadar uzaklaşıldığı, bunun için ne bedeller ödendiği... Elizabeth Taylor'ın hayatı öyle böyle bir hayat değil.
Dördüncü eşi Eddie Fisher "Piyasadaki her hapın bağımlısı olmuştu. Uyumak için hap, uyanık kalmak için hap, ağrıyı dindirmek için hap, haplar, haplar..." demiş.
Hayatı her daim aşık yaşayan bir kadın için ne büyük ağırlık değil mi? Aşk, zaten insanın ayaklarını yerden kesmez mi?
HEDİYELERE BOĞULDU
Eddie Fisher'la evliyken, Richard Burton'a aşık oluyor. Hep gergin, hep kavgalı, yaralı, tutkulu, gidip-gelmeli bir ilişki.
Bir küçük tartışmadan sonra 30 hap içip intihara kalkışıyor.
Sonra yeniden aşk...
Pahalı hediyeler; Rolls Royce'lar, zümrütler, seyahatler, evler...
31'inci doğum gününde Burton, Liz'e 200 bin dolarlık bir elmas kolye veriyor. 68'inde 33 karatlık dünyanın en kusursuz elmasını hediye ediyor. Babasının öldüğü günlerde, depresyonu aşması için yine onu hediyelere boğuyor; 100 bin dolarlık safir ve elmas broş, 105 bin dolara kalp şeklinde bir elmas, 60 bin dolara bir sürü yakut, elmas...
JET DEĞİL SET
Burton bir jet almak istiyor, Liz jet yerine zümrüt bir takım tercih edeceğini söylüyor. Burton uçağın onları diledikleri zaman, diledikleri yere birkaç saatte götüreceğini söylediğinde "Ama jet'i boynuna takamazsın ki" diye yanıtlıyor.
Hayatı pırlantaların ışıltısında yaşayan bir kadın oluyor.
Liz sağlık sorunlarıyla boğuşurken, Burton alkole sığınıyor, ona kötü davranıyor.
Hollywood stüdyolarını canından bezdiren o güçlü kadın ise, alkolik aşığının karşısında kedi gibi oluyor.
Ama saldırıya geçtiği anlar da var: Burton'ın, Melvyn Bragg tarafından kaleme alınan yaşam öyküsünde şu bölüm dikkat çekici: "Herkese, özellikle de Elizabeth'e karşı alaycı, acımasız oluyor, karanlık ruh hallerine giriyordu.
Elizabeth'i fena halde paylıyordu.
O da bu atağa karşı saldırıya geçiyordu. Hatta fiziksel olarak Burton'ı pataklamaya başlayınca, Burton kendini tutmakta zorlanıyordu."
Bir başka kavgaları ise şöyle:
Amalfi'de ikilinin en büyük kavgalarından biri yaşanıyor. Birçok konuk, Burton'ın giysilerinin askılarıyla beraber pencereden uçup aşağıdaki denize dökülüşünü seyrediyor.
