Kafamız çok karışık, hem de ne karışık... Hayat önümüze sürekli bir yapılacaklar listesi sunuyor.
Olmalısın...Yapmalısın... Satın almalısın...
Sahip olmalısın...
Şu restoranda yemek yemelisin.
Şu marka arabaya binmelisin. Yüzün, gözün hep genç olmalı. Fit olmalısın, sağlıklı olmalısın. Tatile gitmelisin, kaçış noktaları bulmalısın. Çocuğunu en iyi okullarda okutmalısın, yurt dışı seyahatlerinde kafa dağıtmalısın. Sağlıklı beslenmelisin....
Uzayıp giden bu listenin içinde mutlu olmak mümkün mü?
Ne zamanınız yetiyor, ne enerjiniz, ne de paranız.

SAĞLI K ÖNERİLERİ...
Her yaptığınızla mutluluğa ulaşacağınıza, sağlıklı yaşayacağınıza inanıyorsunuz ama öyle olmuyor. Depresyon klinikleri dolup taşıyor. Herkesin elinde bir anti-stres hapı.
Düşündüm, beni en çok hangisi strese sokuyor diye...
Beni en çok sağlıkla ilgili öneriler strese sokuyor.
Her gün, beynimize yüzlerce bilgi giriyor. Onu ye, bunu yeme, kilo ver, şekere dikkat, tansiyona dikkat, kalbe dikkat... Kahve sağlığa iyi geliyor, bir kadeh şarap faydalı. Organik yiyecekler tüketin. Sporu aksatmayın.
Bunları yapmadığımızda ölecekmişiz hissi pompalanıyor.
Karamsarlığa kapılmıyor musunuz?
Oyun gibi. Önce bizi negatif olan her şeyle şişiriyorlar, sonra pozitife geçmenin yollarını anlatıyorlar. Önce sorun çıkar, sonra onu çöz mantığı...
Ben bıktım gerçekten. Ve bıktım dediğim günlerde düşüncemi doğrulayan bir araştırmanın sonuçlarıyla karşılaştım. Almanya'daki Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden bilim insanları; sağlık hakkında yazılmış yazıları okumanın kişiyi hasta ettiğini iddia etti...