Cumartesi gecesi Londra'da gerçekleşen 'Değişimin Sesi' konserinde Madonna bir konuşma yaptı. "Bir devrim başlatmak istiyorum.
Ama benim devrimim kanla ve vahşetle olmayacak.
Benim devrimim eğitimle başlıyor. Benim devrimimin amacı; daha yüksek bir bilinç seviyesi yaratmak.
Ve bu da eğitimle başlayabilir. Eğitim olmadan ne dünyayı değiştirebilir, ne de birbirimize saygılı davranabiliriz" dedi.
Gucci'nin önderliğinde düzenlenen 'Değişimin Sesi' kampanyası; kadınların güçlenmesi ve eğitim hakları içindi.
Madonna'nın bu konuşmayı yaptığı saatlerde Türkiye; Gezi Parkı protestolarını yaşıyordu.
Hiçbir siyasi partinin şemsiyesi altında olmayan, düşünen, dünyanın geleceği için kafa yoran, daha yaşanılabilir bir dünya için harekete geçen gençliğin başlattığı hareket dalga dalga büyüdü.

GENÇLERLE YEŞEREN UMUT...
Yakıp yıkan, polis arabalarına saldıran, çevreye zarar veren, eylemin yönünü değiştirmeye çalışan, içindeki her türlü öfkeyi akıtmaya kararlı olanlardan söz etmiyorum.
Ben, yaşadığı şehre sahip çıkan gençlikten söz ediyorum.
Madonna'nın dediği gibi; eğitimin kazandırdığı yüksek bilinçle, duygularını öfkeye dönüştürmeden de seslerini duyurabileceklerini bilerek hareket eden gençlikten.
El ele vererek, yan yana gelerek dünyayı değiştirebileceklerini gösterdiler. 'Pek de bireyseller' diye düşündüğümüz Y kuşağı çocuklarıydı onlar.
Kitlesel olanı değil, bireysel olanı sevdikleri söylenirdi. Ağacı, çiçeği, çayırı, çimeni, börtü-böceği görmemişlerdi.
Bilgisayar başında büyümüşlerdi. Dünyayı oradan tanıyorlardı.
Ama yaşanılabilir bir çevre için, insanlık için, dünya için bir anda 'yeşil' çocuklar oldular.
Taksim'de günlerin biriktirdiği çeri-çöpü, pisliği temizlemek için kimseyi beklemeden kolları sıvadılar.
Gezi Parkı olaylarında yaşananları ben böyle gördüm, böyle umut buldum.
Bu bir savaş değil.
Galibi de, mağlubu da yok.
Burada bir umut zinciri var. Bütün bu ayrışmaların, bütün bu yüksek seslerin ortasında yeşeren başka bir şey var. Umut dolu. Bu şehir için, bu ülke için, bu dünya için umut dolu. Sanatçısıyla, ev kadınıyla, öğrencisiyle, doktoruyla, mühendisiyle, esnafıyla, yaşlısıyla ama en önemlisi gençleriyle yeşeren bir umut.