Farkında mısınız, birisi "Nasılsın?" diye sorduğunda artık "İyiyim" yerine "Çok meşgulum" diyoruz.
Bir yandan bu meşguliyet; insanın 'yaratıcı ve önemli' olduğu hissini pekiştirirken, diğer yandan da biraz delirtiyor.
Hiçbir şeye yetişememe hissi ve 'olduğumuz yer' ile 'olmak istediğimiz yer' arasındaki mesafe bizi büyük strese sokuyor.

ENERJİYİ YENİLEYİN
Meşguliyet, aslında insana enerji veren bir şey. Hele ki yaptığınız işten zevk alıyorsanız...
Gün içinde sadece 24 saatin olması, meşgul olmayı sevenler için sinir bozucu bir durum çünkü zamanı genişletebilmeye imkan yok!
Fakat enerjinizi genişletmeniz ve yenilemeniz mümkün. Kendinizi ne kadar meşgul hissettiğiniz aslında ne kadar çok şey yaptığınızla ilgili değil, enerjinizi nasıl kullandığınız ve zamanı nasıl gördüğünüzle ilgili...
Zamanın sizi kontrol ettiği hissinden kurtulmanın en etkili yolu neymiş, biliyor musunuz?
Başkalarına vakit ayırmak...
Bu, çok basmakalıp bir kişisel gelişim olgusu gibi gelebilir size. "Benim kendime ayıracak vaktim yokken, başkasına nasıl ayırayım?" demeden önce okumaya devam edin.
Tabii zamanınız varsa!
Bağış yapan insanlar kendilerini daha zengin hissediyormuş.
Yale ve Harvardlı araştırmacılar; bu fikirden yola çıkarak, aynı şeyin 'zaman hissi' için de geçerli olabileceğini düşünmüş.
Kendi meşguliyetinize esir olduğunuzda, listenizdeki işleri yapsanız da rahatlayamıyorsunuz.
Çünkü zihin sürekli 'Bundan sonra ne yapmam gerekiyor?' düşüncesiyle meşgul. 'Yapılacaklar listesi'ndekileri tamamlamak için kafası kesilmiş tavuk gibi koştursak da, listeden boşalan şeylerin yerini bir başkası aldığı için o 'tamamlama' hissini yaşayamıyoruz.
Bu yetersizlik hissi, insanın hayatını nasıl yaşadığını da etkiliyor. Sağlıksız alışkanlıklar, uyku problemleri ve tahammülsüzlük artıyor.
Bu da 'Yeteri kadar zamanım yok' endişesini daha çok tetikliyor.
Anlayacağınız, bu kısır bir döngü. Bu hissi hafifletmek için yapılması gereken; arada bir kendi meşguliyetimizden uzaklaşıp bir başkasına yardımcı olmak. Nasılsa, işlerimizi bitirmeye hiç zamanımız yok!

ZİHİN ŞARTLANMASI
Birisine yardımcı olduğunuzda, o tamamlama hissini yakalayıp daha 'etkili ve faydalı' olduğunuzu düşünüyorsunuz.
Bu da zamanınızı daha dolu geçirdiğiniz hissini veriyor.
Hepimizin hafiflemeye ihtiyacı var; listelerin hayatımızı dikte etmediği anlara...
Peki, yapmanız gerekenlerin hepsi gerçekten bu kadar önemli şeyler mi?
Mesela, bu hafta içinde katıldığınız toplantıların gerçekten kaçına katılmanız gerekiyordu?
Ya da temizliği seven bir ev kadınıysanız, ne kadar temiz sizin için temiz?
Çocuğunuzu bilmem kaç aktiviteye götürmek, size 'Yeterli bir anneyim' hissini gerçekten veriyor mu?
İşte, arada zihnin bu tip aldatıcı şartlanmalarından uzaklaşabildiğinizde, zaman hissiniz de genişliyor. Şikayet edecek kadar meşgul olmak zorunda değilsiniz yani..