Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Kadını ne o... yapar?

Fesat gözlerin ardından, fısıltılar da kadının salınarak yürüyüşünü takip eder... Hasetle dışlayıp ardından fısıldarlar; "O...'nun teki!"
Sanırım hayatında bir kez olsun bu lafı kendisi için işitmeyen kadın yoktur.
Ben bu kelimeyi ilk defa 15'lerimde duymuştum. Dans etmesini çok seven ve insan içinde rahatça dans edebilen bir arkadaşım için söylenmişti.
Bir kadın olarak bu lafı sadece erkeklerden değil, diğer kadınlardan da yerli yersiz ne kadar çok yiyoruz.
Bir kere göğüsleri büyük olan kadınlar baştan kaybediyor. Rahat da hareket ediyorlarsa, o zaman kesin 'o...'.
Seks hakkında rahatlıkla konuşabilen, barda tek başına bekleyen, bikinisi biraz açık olan, iddialı giyinmekten zevk alan, kendi başına dans eden, evlenmeden birliktelik yaşayan, meraklı ve dedikoducu bir komşusu olan, kız kıza çıkan kadınlar... Bunlar için, 'Kama Sutra'nın bile aklına gelmemiş seks pozisyonlarında sevişiyordur' diye düşünenler vardır.

HER ŞEY GÖRÜNÜŞE BAĞLI
Kısaca yemek yapıp örgü örmenin dışında yaptığınız herhangi bir aktivite, sizin ' o....nun teki' olarak değerlendirilmenize sebep olabilir.
Yani bu konuda adınızın çıkması; kiminle ne kadar çok seks yaptığınıza bağlı değil, görüşe bağlı!
Bir yanda insanların seçimleri, hataları, yolculukları...
Diğer yanda insanların onlar üstündeki yanlış, eksik, önyargılı yorumları...
Daha da kötüsü var! Kaç tecavüz suçu; 'o....luk yapmıştır'a indirgenmiştir.
Ya karılarını döverken "O..." diye bağıran adamlar?
Bir kadının tecrübeli olması ile 'o...' olması arasında çok ince bir çizgi var. Yanlış bir ilişki yaşarsınız, sonra tampon ilişkilerle duygusal açlığınızı bastıracak alternatifler ararsınız.
Hatalarınızı da içeren tecrübeleriniz; kendiniz, cinselliğiniz ve gelecekte yapacağınız seçimlerle ilgili çok şey öğretir.
Yıllar içinde önce bir insan, sonra bir kadın olarak kendinizi tanımlayabilmenizde, önemli bir halka olur tecrübeniz...
İki ayağınızın üstünde durup "Hayır" diyebilmeyi öğrenirsiniz.
Bunu yaşamak bir kadının basitliği midir?

DAHA ÇOK VERİYORUZ
Doğru düzgün bir kadın olarak değerlendirilmek için çok tutucu ve titiz davranarak; hâlâ başkalarının sizin hayatınızı kontrol etmesine izin vermeyin.
Hata yapmaya karşı koydukça, insan olmanın anlamından da uzaklaşıyoruz çünkü...
Elime geçen e-posta'larda; kendi hayatları hakkında söz sahibi olamayan kadınlar, ne kadar mutsuz yaşadıklarından bahsediyorlar.
Bir kadın olarak, hatta akıllı ve eğitimli kadınlar olarak bile yakalandığımız tuzaklardan biri; potansiyel gördüğümüz erkeklere ulaşmanın 'en iyi ve kısa yolu'nun, 'onun istediği gibi bir kadın' olmaktan geçtiğini düşünmemiz.
Hatta yıllarca evli olduğumuz erkekler; kim olduğumuza karar veriyor ve biz de, o bozuk kimliği kabul ediyoruz.
Aşağılandıkça da yetersiz olduğumuzu düşünüp daha da çok vermeye başlıyoruz.
Oysa erkekler kendileri için her şeyi yapabilecek kadınlara değil, çaba sarf etmeye değer kadınlara saygı duyuyorlar.
Ben de 20'li yaşlarımda öyleydim.
Kimin ne düşündüğü çok önemliydi.
Kim olduğumu ve ne istediğimi; hata yaptıkça öğrendim.
Artık başkalarının bana karşı tavrına göre kendime değer biçmiyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA