Hayallerinin peşinden giden insanların başarısına ve tesadüflerin hayattaki önemine her zaman inanıyorum. New York Tribeca Film Festivali'nde En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine layık görülen 'Nuh Tepesi' filminin genç Türk yönetmeni Cenk Ertürk'ün ilham verici hikayesi de böyle... Ülkemizi yurt dışında baba-oğul hikayesiyle temsil ederken aldığı ödüllerle bizlere gurur yaşatan Ertürk'ün yolu, aslında Boğaziçi Üniversitesi'nde iktisat üzerine doktora yapmayı düşünürken Türkiye'nin önemli yönetmenlerinden Derviş Zaim'le kesişmesiyle değişmiş. Seçmeli dersi, onun hayatındaki bu serüveni başlatmış. Hayalini gerçekleştirebilmek için eğitim almaya karar vermiş.
Türkiye'de setlerde çalışarak biriktirdiği paralarla Amerika'ya gitmiş. Orada çeşitli sinema okullarına başvurmuş. Birkaç retten sonra üçüncü yılında başvurduğu sinema okuluna kabul edilmiş. New York Ünivesitesi Tisch Sanat Okulu'nda sinema üzerine master yapmış. Hayalini kurduğu oyuncularla çalışmış. Şimdi 'Nuh Tepesi'yle aldığı ödüllerle ülkesine döndü. Filmin yapımcılığını ise iki kardeşi Şevki Tuna Ertürk ve Alp Ertürk üstleniyor. Ne güzel hikaye değil mi? Nice ödüllü filmlere Cenk Ertürk.