Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Güney Kore sinemasının Türkiye’deki yükselişi

Pınar Bulut, son yıllarda Türk televizyon tarihine başarılarıyla damga vuran; 'Ezel', 'Suskunlar', 'Maral', 'Yüksek Sosyete' gibi dizilerin yanı sıra, şu anda TV dünyasının gündeminde yer alan 'Mucize Doktor' dizisinin de senaristleri arasında yer alıyor. Sinema için yazdığı 'İkimizin Yerine' ve 'Cingöz Recai' filmleri ile de tanınan Pınar Bulut, özgün hikayeden yola çıkarak Türk sinema izleyicisi için, çok güçlü bir kurguda, gerilim dozu yüksek bir hikaye yazdı. Özgün hikayesi Kore'ye ait olan 'Güzelliğin Portresi' adlı filmin serbest senaryo çalışması Pınar Bulut'a emanet edilmiş. Usta yönetmen Umur Turagay'ın yönettiği 'Güzelliğin Portresi'; 13 Aralık'ta sinemaseverlerle buluşuyor. Film, Türk sinemasında gerilim türünün en çarpıcı örneklerinden biri olacağa benziyor.

FİLMİN DİLİ BİZE YAKIN
Peki Kore yapımlarının Türkiye'de bu kadar sevilmesinin asıl sebebini düşündünüz mü? Güney Kore sineması aslında 2000'den bu yana bütün dünyada büyük bir patlama yaşadı. Hikaye konusunda sıkıntıya giren Hollywood'un re-make yapımları da tükenince gözünü çevirdiği Güney Kore sineması, Türkiye için de eşsiz bir kaynak oldu. Son yıllarda vizyona giren ve gişe rakamlarına bakılmaksızın izleyicinin aklında ve kalbinde yer eden birkaç filmi hatırlayalım... Özcan Deniz ve Fahriye Evcen'in başrollerini paylaştığı 'Evim Sensin', Mert Fırat'la hatırladığımız 'Beni Unutma', Belçim Bilgin ve İbrahim Çelikkol'un oynadığı 'Sadece Sen' ve şu anda vizyonda rekora koşan '7. Koğuştaki Mucize'; Güney Kore uyarlaması yapımlar. Bu filmlerin ortak özelliği ise ağlamayı seven Türk izleyicisine hitap etmesi. Hikayeleri, anlatım dilleri bize çok yakın, duygusal yoğunluğu olan filmler bunlar... Bu yapımlar sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada da büyük talep görüyor. Güney Kore sinemasının sadece gişede değil uluslararası yarışmalarda aldıkları ödüllerle de büyük hitlere dönüşmesinde değişen devlet politikaları ve genç yönetmenlere tanınan imkanların da katkısı var. 'Güzelliğin Portresi' Türkiye ile beraber başka ülkelerde de vizyona girecek. 13 Aralık'ı merakla bekliyoruz.

YENİ YASADAN SONRA HASILATLAR NE KADAR YÜKSELDİ?
Türk sineması 2019 yılı içinde yaşadığı büyük dönüşümle daha şeffaf bir geleceğe adım attı. 1 Temmuz'da yürürlüğe giren yeni sinema yasasıyla beraber, yapımcıları, sinema salonu işletmecilerini ve izleyicileri yakından ilgilendiren bir dönem başladı. Bu dönem sonrası Box Office Türkiye'ye baktığımızda; izleyici sayılarında ve hasılat rakamlarında gurur verici bir artış söz konusu... Bu tablo yeni dönemle ilgili felaket senaryoları üretenleri biraz üzecek çünkü onlar Türk insanının sinemaya küstüğünü ve kimsenin promosyonsuz sinemaya gidemeyeceğini düşünüyorlardı. Demek ki promosyonsuz da rekorlar kırılabiliyormuş. Görüldüğü gibi, bilet fiyatlarındaki büyük yükselişe ve seyirci sayısı düşmesine rağmen salon sahibi, dağıtımcı ve yerli yapımcıların büyük kayıplar vermesinin önüne geçti. Hatta geçen yıla oranla yüzde 10'luk bir büyüme ortaya çıktı. Buyurun meseleye bir de buradan bakın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA