Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Formula 1, bireysel değil ekip çalışmasıyla döndü

Formula 1 Grand Prix 2020 sezonu koronavirüs riski nedeniyle hem seyircisiz, hem de iptallerle geçiriyor. Amerika, Meksika, Brezilya, Çin, Japonya ve Avustralya bu yıl F1 yarışlarını iptal ederken, birçok ülke seyircisiz düzenleme kararı aldı.

9 YIL ARADAN SONRA
Tüm bunlar konuşulurken ve her şeyden önemlisi virüs hayatımızda var olmaya devam ederken, Formula 1'in dokuz yıl sonra ülkemize döneceği haberi geldi, üstelik seyircili olması planlanıyordu. Ancak daha sonra İstanbul Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından söz konusu yarışın seyircisiz yapılmasına karar verildiği açıklandı. Daha önce satılan biletlerin ücreti ise dün iade edilmeye başlandı. Ancak olan yıllardır bu yarışların Türkiye'de yapılmasını bekleyen ve hep o günün hayalini kurarak bilet alanlara oldu. Keşke seyirci konusunda nihai karar verilmeden biletler aceleyle satışa çıkarılmasaydı.

Formula 1'in dokuz yıl sonra Türkiye'ye gelmesiyle ilgili çelişkili bazı durumlar da var. Ülkelerin F1'in yarış takvimine girmesi için her yıl bu organizasyonu yapanlara belli miktar ödeme yapmak gerekiyor. Bu yılki etkinliğin Türkiye ayağını yürüten Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, "F1 Türkiye'ye benim sayemde geldi" diyor. İlk yarışın tüm bedellerinin şirketi tarafından karşılandığını, hiçbir kamu kurumundan maddi destek alınmadığını söylüyor ama yapılan ödemeyi ticari anlaşma yükümlülükleri sebebiyle açıklayamayacağını belirtiyor. Ak, 'oldukça fazla' bir yatırım maliyeti çıktığını söylüyor ancak durumun pek de öyle olmadığı konuşuluyor.
Formula 1'in Türkiye'de yapılması sadece bir kişinin başarısı değil. Tosfed'in FIA Başkanı Jean Todt'la yakın ilişkileri, Serkan Yazıcı'nın çabaları, Tosfed'in bugüne kadar yaptığı kusursuz organizasyonlar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı desteği olmasa bu organizasyon olmazdı. Yani bu kişisel bir başarı değil, bu işte herkesin katkısı var.

11 ilde 12 bin kadın dijital okur-yazarlık öğrenecek
Kadın istihdamının iş yaşamındaki oranının artırılmasını amaçlayan şirketler hep unutulmaz olmuştur ve olacaktır da. Örneğin Vodafone, her zaman en duyarlı projeleri hayata geçiriyor. En son Türkiye Vodafone Vakfı desteğiyle Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü işbirliğiyle hayata geçirdiği Dijital Benim İşim projesi o kadar ilham verici ki...

Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, projeyi şöyle anlattı: "Bu projeyle, teknolojinin gücünü kullanarak kadınları meslek sahibi yaparken, dijital toplum hedefimize de bir adım daha yaklaşmış olacağız. Kadınların potansiyelini teknolojinin gücüyle buluşturarak, toplumsal gelişmeyi destekleyecek bir işe imza atmayı hedefliyoruz. Projemizden yararlanacak kadınların dijital dünyaya adaptasyon ve istihdama katılım konularında aldıkları eğitimlerle bir adım önde olacaklarını düşünüyoruz. Özellikle desteğe ihtiyaç duyan dezavantajlı kadınların dijitalleşmesiyle, ekonomik ve sosyal hayatta köklü değişimler yaratabileceğimize inanıyoruz."
Proje kapsamında, 11 ilde 10 bin 500 kadına Dijital Okuryazarlık, bin 200 kadına ise Dijital Pazarlama eğitimleri verilerek toplamda 12 bin kadına ulaşılması hedefleniyor. Bu eğitimler, proje illerinde yer alan Halk Eğitim Merkezleri'ndeki toplam 140 eğitimci tarafından verilecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA