Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Deniz, güneş, kum paylaşımı yapan linç ediliyor

Yazın en güzel yanı, uzun kış yorgunluğunu üzerimizden atarken denizin, kumun, güneşin bolca keyfini çıkarmak. Ancak sosyal medyada bunu yaşayanlara öfke kusan bir grup var; deniz, kum, güneş fotoğrafı koyan kişi linç ediliyor. Tatil yapana, kahkahaya, müziğe, dansa müthiş öfke var ve özel linç grupları oluşmuş durumda. Bu gruplardan en yaygın olanı 'Hayat sana güzel'ciler... Denizin dalgasını hikayenize koyun, ilk mesaj atacak kişi 'Hayat sana güzel'ciler grubunun üyesidir. Yaşamını mutlu olmak üzerine kurmayan kişilerin kıskançlık dolu sitemini aktarırlar size.



Black Mirror'ın 'Hated in the Nation' bölümünü hatırlayalım; linç grupları; evde, okulda her yerde vicdan, merhamet, ahlak kavramlarından uzaklar, insan olmaya dair fikirleri yok. Bugün geldiğimiz noktada sevilmemişliğin, öfkenin dışavurumunu görüyoruz. Severek takip ettiğim mecralardan birinde tüm başlıklara bakın hepsi nefret söylemi içeriyor; bazen evinde oturup cips yiyip TV izleyen bir ergenin açtığı başlık Türkiye'nin gündemi olabiliyor. Gördükleri 3,5 saniyelik videolarla, bir fotoğrafla, bir tweet'le insanların hayatını karartıyorlar. Sosyal medyada linç edilen kişi ister istemez bende sempati ve koruma güdüsü oluşturuyor çünkü ciddi bir acımasızlık var. Benim dalga sesim bile öfkelendiriyorsa birilerini, artık ülke psikolojisinden endişe ediyorum.



Tatil fotoğrafları görünce ilk hissettiğiniz ne olur? Ben inanılmaz mutlu olurum, 'Ay ne güzel yerlere gidilmiş, ben de buraları listeme alayım' derim. Bunu yapabilmek, hissedebilmek çok mu zor? Sınırların ihlali, sosyal medyada fiziksel olarak görünmemenin rahatlığı ve empati gücündeki birtakım eksikliklerden kaynaklanıyor bu durum. Özetle yarın, herhangi bir sebepten, haksız yere 'linç edilen' tarafta olmayacağınızın garantisi yokken, konuyu doğru dürüst bilmeden araştırmadan taraf olmayın. Her şeye taraf olmak zorunda hissetmeyin kendinizi. Sosyal medyanın yargıcı siz değilsiniz.

İNSANLIĞIMIZI NE ARA KAYBETTİK?
Meslek duayenimiz Hıncal Uluç bir süredir rahatsız. İyileşmesi için gün sayarken sosyal medyada bir linçe konu oldu. Ne ara insanlığımızı kaybettik? Aynı meslek grubundan bir kişi bir sürü kötü söz yazıp 'Tam da hak ettiği gibi uğurlanıyor' yazmıştı. Biliyoruz ki bu kişi yıllarca Hıncal Uluç olmaya çalışmış ya da Uluç ona köşesinden cevaplar versin diye binbir olay, hikaye, gönderme kurgulamıştı. Akıl alır gibi değil yazdıkları...



Uluç gerçek bir gazetecidir. Seversin sevmezsin ama hasta yatağında birine saygı duymak büyüklük ve insanlıktır. Bunu öğrenememiş ya da bu konu üzerinden prim yapmaya çalışan kimseye de ne insan deriz ne de gazeteci. Dilerim tez zamanda Hıncal Abi'nin ayağa kalktığını görürüz.

PETSHOPLAR VE KASAPLAR ODASI
Türkiye Kasaplar, Besiciler, Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, ülke genelinde faaliyet gösteren petshopların Kasaplar Odası'na bağlandığını açıkladı. "Yeni işletme açacak olanlar artık bize başvuru yapacak.



Eski açanlar aynı şekilde devam edecek. Biz de bunların sorumlusuyuz artık. Bizim alanımız hayvanlar olduğu için böyle bir birleşme yapıldı" diye konuştu. Benim ne karar içime sindi ne açıklama. Kasaplar Odası petshop'tan ne anlasın? Biri bu konuyu detaylı açıklarsa çok mutlu oluruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA