Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Hırsım bana zarar veriyor benim derdim kendimle

'Diriliş: Ertuğrul' adlı dönem dizisinde hırslı bir kadın olan 'Selcan Hatun'u canlandıran Didem Balçın: Hırs kötü bir şey değil. Ben de hırslıyım ama hırsım başkasının önüne geçmek için değil, kendi önüme geçmek için... Bu bana zarar veriyor, benim tüm derdim Didem'le

'Çakallarla Dans' serisiyle adını duyuran oyuncu Didem Balçın; şu sıralar Moda Sahnesi'nin 'Parkta Güzel Bir Gün' adlı oyunuyla ve TRT'nin yeni dizisi 'Diriliş: Ertuğrul'la seyirci karşısına çıkıyor.
Osmanlı'nın kuruluş yıllarını anlatan dizide 'Selcan Hatun'u canlandıran Balçın'la; diziyi, rolünü ve kariyerini konuştuk.
Hem tiyatro sahnelerindesiniz, hem dizi çekiyorsunuz.
Nasıl geçiyor şu an hayat?
Diziyi Riva'da çekiyoruz. Şu sıralar ömrümün yarısını arabada yolda geçiriyorum. Uyumak bana zaman kaybı geliyor.
Uyurken kaybettiğim vakti çalışarak geçirebilirim diye kızıyorum kendime bazen ama dinlenmek de lazım. O yüzden altı-yedi saat uyumaya çalışıyorum.
Dönem dizisinde oynamak nasıl bir duygu?
Çok zor; cepte olanı kullanamadığın bir şey. Dönem dizisi çekerken hiç bilmediğin, gözlem yapamadığın bir dünyanın içine giriyorsun. Biz çok uzun bir ön hazırlık süreci geçirdik.
Olması gereken de oydu, yapılmasaydı bu işi kabul etmezdim.

GÜÇLÜ BİR KARAKTER

Dizide rol almayı kabul etmenizdeki faktörler nelerdi?
Daha önce de çalıştığım Metin Günay'ın bunda çok katkısı var. Ön hazırlığa çok önem veriyor. Yapımcımız Mehmet Bozdağ zaten tarihçi, birikimi çok fazla. Dönem işi çekerken tarihi bu kadar bilen birinin hem yapımcı, hem senarist olması çok önemli bir avantaj.
Canlandırdığınız 'Selcan Hatun' karakteri nasıl biri?
Ertuğrul Gazi'nin abisi 'Gündoğdu'nun eşi. Şu an 'Süleyman Şah' başta ve onun oğulları var. 'Gündoğdu' abi olduğu için onun bey olması beklense de, tarihte de bildiğimiz gibi Ertuğrul Bey başa geçecek. Ama önemli olan 'Ertuğrul Bey' başa geçene kadar yaşananlar. Dizide bunu anlatıyoruz.
'Selcan Hatun', eşinin başa geçmesi için çabalayan, iktidar hırsıyla hareket eden bir karakter anlaşılan...
Evet ama kötü bir karakter değil. Shakespeare'in oyununda Leydi Macbecht'in Macbecth'e yaptığı gibi; kocasının her zaman arkasında olan, onu hiç yalnız bırakmayan, ezdirmeyen ve bunun için ne gerekiyorsa yapan, çok güçlü bir karakter.
Zaten o dönemde kadın karakterler önemlidir. 'Selcan Hatun' da eşinin bakış açısını değiştirmek için çabalayan ve bu uğurda canını vermeyi bile göze alan bir kadın.
'Hürrem Sultan' gibi fesat bir tarafı da var yani...
O tarafı da var ama bu durumu sadece Hürrem Sultan'a özgü görmemek lazım. Tarihte onlar gibi, belli bir amaç uğruna hareket eden kadınlar var.
O dönem kadın olmak daha mı zormuş sizce?
Kadın olmak ne yazık ki her dönem zor ama konumları ve yaptıklarına göre değerlendirirsek; kadınlar o dönem daha önemliymiş sanki.
Siz de 'Selcan Hatun' kadar hırslı mısınız?
Hırs, kötü bir şey değil. Hırslı olduğum yerler de var ama ben hırslarımla kendimin önüne geçiyorum, başkasının önüne değil. Hırsım kendime zarar veriyor.
Hasetliğim de kendime...
Benim derdim Didem'le.
Geçen senelere nasıl bakıyorsunuz?
Her sene değişiyor.
Geçen sene 'Çok olgunlaştım' diyordum ama aslında her geçen sene biraz daha olgunlaşıyoruz.
Mesela ne istediğimi bilmiyordum ama ne istemediğimden emindim. Bu sene ne istediğimi de anlamaya başladım.
Ne istiyorsunuz peki?
Yapıp bittikten sonra 'keşke' dememek için yaptığım iş ne olursa olsun öncesinde anlamak istiyorum artık. Çok yanlış işlerde oynamadım çok şükür.
Mesela sette her mutlu olduğum sinema filminin ardından 'Çok güzel geçti, çok mükemmel bir film oldu' diyordum ama artık öyle dememem gerektiğini öğrendim. Çünkü kurguda değişen ve izlediğimde hayal ettiğim şeyi göremediğim durumlar yaşadım.

KENDİMİ İZLEMEM

'Çakallarla Dans' için bunu söyleyebilir misiniz?
Hayır, bunu o filmler için söyleyemem. Çünkü orada artık her şey belli. Benim hayal ettiğimden başka bir şey çıkması ancak sürpriz olur. O yüzden emin olduğum işlerden biridir 'Çakallarla Dans' serisi. Mesela ben sahneyi çekip hemen monitörün başına koşup nasıl oynamışım diye bakanlardan değilim.
Büyüsü bozulmasın diye en son halini izlerim. Çekerken kendimi görmeye tahammülüm yok.

ŞÖHRET BENİ KISITLAYABİLİR
Şöhreti iyi yönetebildiğinizi düşünüyor musunuz?
Ben kendimi şöhretli gibi hissetmiyorum ki. Mesela dışarıda birisi bana selam veriyor, 'Nasılsınız?' diyor. Ben oyuncu olduğumu ve o teyzenin beni işimden dolayı tanımış olabileceğini unutuyorum, 'Ben bu teyzeyi nereden tanıyorum? Acaba annemin mi arkadaşı?' diye pot kırmamaya çalışıyorum. Teyzenin 'O filmde ne kadar iyiydiniz' demesiyle kendime geliyorum.
Şöhretli olduğunuzu kabullenmekte niye zorlanıyorsunuz?
Belki korkuyorumdur... Şöhret; benim için belli bir zaman tanımı olmayan, anlık ve gelip geçici bir şey. Sabun köpüğü gibi olmak istemiyorum. 'Didem Balçın iyi oyuncudur' desinler istiyorum. O yüzden Türkiye'de şöhret olmanın bir anlam taşımadığını düşünüyorum. Ben her şeyi sevdiklerimle yaşamayı sevdiğim için şöhret beni kısıtlayabilir.

O DÖNEMLERDE YAŞAMAK İSTEMEM
Dizi için nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?
Her gün at binmeye gittik. At çok sevdiğim bir hayvan, keyifliydi o süreç. Ok atma dersleri aldık. Döneme dair okuma çalışmaları ve kostümlü provalar yaptık. Onun dışında kişisel olarak araştırma yaptığım dönemler oldu. Oyunculuğun en güzel yanları da bu zaten. Bu mesleği bu yüzden çok seviyorum; sürekli kendini geliştirebiliyor, her mesleği yapabiliyor, her hobini işine yansıtabilme imkanı bulabiliyorsun.
Peki, o dönemlerde yaşamak ister miydiniz?
Hayır, çok zor bir dönem. Biz çekerken bile bu kadar zorlanıyorken, o insanların o şartlarda yaşaması, o kıyafetler, sefalet, kuraklık... İnsanlar bir şeyin iyisini gördüğü zaman kötüsünü yaşamak istemediğini söylerler. İnsanlar o dönem zaten iyisini bilmedikleri için yaşamaları kolaydı belki ama yine çok zor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA