Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

En büyük aşkım babam

'Balım' müzikaliyle ilk kez aynı sahneyi paylaşmaya hazırlanan Özge Borak ile babası Selçuk Borak, GÜNAYDIN'a konuştu. Borak, koreograf babası için "O, benim en büyük aşkım" diyor

Kısa süre önce Ata Demirer'le boşanan Özge Borak, şu sıralar başrolünü üstlendiği müzikal için harıl harıl çalışıyor. Güzel oyuncu, 1959 yapımı 'Bazıları Sıcak Sever' filminden uyarlanan 'Balım' adlı müzikalde babası Selçuk Borak'la aynı sahneyi paylaşıyor. 33 yıldır tiyatro koreografı olarak görev yapan baba Borak, "Keşke sahneye daha erken çıksaydım" diyor. İlk kez birlikte röportaj veren baba-kızla, müzikali ve hayallerini konuştuk...
Birlikte ilk kez aynı sahneyi paylaşmak size ne hissettiriyor?
SELÇUK BORAK
: Daha önce birlikte çok çalıştık ama ben koreograf, Özge de oyuncu olarak yer aldı. Bu, birlikte ilk işimiz. Sahnede olmak, oyunculuk yapmak beni heyecanlandırmaya başladı. Koreografi, zaten ömür boyu yaptığım bir şey. Buysa, benim için çok yeni ve heyecan verici bir durum. Bir de üstüne kızımla aynı sahnede olacağım için çok daha heyecanlıyım.
ÖZGE BORAK: Bu, çocukluğumdan beri hep hayalini kurduğum bir şeydi. Babamla hiç aynı anda, aynı sahne üzerinde olmamıştık. Şimdi bu hayalimi gerçekleştirecek olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Selçuk Bey, siz ilk oyunculuk deneyiminizi 'Şark Dişçisi' adlı oyunla yaşadınız. İyice ısınmış olmalısınız oyunculuğa...
S.B.:
Evet, dört yıl önce Engin Alkan'ın yönettiği oyunda rol aldım, hâlâ devam ediyoruz. O oyunda oynayacağımı Özge'ye söylememiştik; sadece oyunun koreografisini yapacağımı sanıyordu. Beni sahnede görmek, ona çok büyük sürpriz oldu.
Ö.B.: Ben de yanımda yer ayırmıştım, babamı bekliyorum, beraber izleyeceğiz diye. Sahnede görünce gözlerim doldu. Bu olay bana şunu öğretti: Yaşın, konumun ne olursa olsun, yapmak istediğin şeyi kafana koyduğun zaman yapıyorsun.
'Keşke daha önce sahneye çıksaydım' diyor musunuz?
S.B.:
Evet, çok daha önce olabilirdi. Bale kökenli olduğum için baş dansçı olarak birçok kez sahneye çıktım. Şehir Tiyatroları'nda 1982'den beri koreografi yapıyorum. O arada farkında olmadan 30 yıl staj yapmışım! Oyuncu olarak daha erken sahneye çıkmayı çok isterdim ama zamanı şimdiymiş. Arayı kapatacağım inşallah.
Müzikalde nasıl bir rolünüz var?
S.B.:
Hüseyin Soyaslan'ın oynadığı Laz mafya babası 'Sülo'nun sağ kolu 'Kerim'i canlandırıyorum.

ZOR BİR SORUMLULUK ALDIM

Bu projede nasıl bir araya geldiniz?
Ö.B.:
Proje Yücel Erten'e gelince, kendisi ilk olarak beni düşünmüş. O, Türkiye'deki en önemli yönetmenlerden biri. Babam gibi alt yapısı bale olan bir koreografın, bir müzikali bu kadar teatral hale getirmesi kolay değil. Babamla çalışmak büyük lüks. Hem Yücel Hoca'nın, hem de babamın olduğu bir projede yer almamak olmazdı.
Müzikalde Marilyn Monroe'nun rolünü oynamak ne hissettiriyor size?
Ö.B.: '
Sugar Kane' karakteri, bizim müzikalde 'Balım' oldu. Çok tuhaf bir his. Daha önce de, Liza Minelli'nin canlandırdığı bir rolü oynamıştım. Zor bir sorumluluk hakikaten. Elimden gelenin en iyisini yapmak zorundayım diye işe başladım.
Nasıl bir müzikal 'Balım'?
S.B.:
'Bazıları Sıcak Sever'; önce müzikal olarak yapılmış, sonra sinemaya uyarlanmış. Müzikalde bol bol dans var, filmde öyle danslar yok. Sahnede görsellik daha fazla yani. 15 kişilik kadınlar orkestrası ile 19 kişilik dans ve vokal grubumuz var.
Ö.B.: Cem Uslu oyunu Türkiye'ye uyarladı. Türkçe karakterlere yer verdik. Seyirciyi içine çekmesi için böyle bir yol izlendi.
Türkiye'de dans edip vokal yapabilen yeteri kadar oyuncu var mı?
S.B.:
Maalesef bu yetenekleri bir arada kullanan sanatçı az. Umarım çoğalır... Bu oyun için seçmeler yaptık, iyi bir kadro oluşturduk. Kalabalık bir kadromuz var. 10 erkek, 10 kız hem dans edip, hem vokal yapıyor. Öyle bir lükse sahibiz.
Ö.B.: Müzikalde oynamanın ayrı bir yük olduğu kesin. Burada hem rol yapıyorsun, hem şarkı söylüyorsun, hem de dans ediyorsun. Çok daha yüksek bir performans göstermen gerekiyor. Kolay bir şey değil.

HER SABAH MÜZİKAL SEYREDERDİM

Bu, üst üste ikinci müzikal projeniz. Sevdiniz galiba müzikalde oynamayı...
Ö.B.:
Müzikal konusunda ayrı bir durumum var. Babamın Betamax kasede çektiği 'Annie' diye bir çocuk müzikali vardı. Çocukken istisnasız her sabah onu izlerdim. Şarkılarını ezberlemiştim. 8 yaşında Şehir Tiyatroları'na girdim. Bu söylediğim, ondan önceydi. "Umarım bir gün ben de müzikalde oynarım" derdim. Önce 'Kabare' oldu, şimdi de 'Balım.'
Ne güzel, hayalini kurduğunuz şeyi gerçekleştirmişsiniz.
Ö.B.:
İnanılmaz mutluyum; ağlama hissi geliyor içimden, o kadar mutlu oluyorum. Sevdiğim şeyi yapıyorum, üzerine de para alıyorum. Bu çok güzel bir duygu.
Gelecek için ne hayal ediyorsunuz?
Ö.B.:
Bundan sonraki en büyük hayalim; babamla karşılıklı oynamak.
Nasıl bir baba-kız ilişkiniz var?
Ö.B.:
Babam, en büyük aşkım. Üzerine atlıyordum çocukken; yatağın ucuna gidip kendimi bırakıyordum. Nasılsa tutacak diye... Hep de tuttu beni. S.B.: Muhteşemdir Özge. Tabii ki çocuklar arasında ayrım yapılmaz ama kız çocuğu başka oluyor gerçekten.
Selçuk Bey, 40 yaşında gösteriyorsunuz. Nasıl bu kadar dinç kalıyorsunuz?
S.B.:
Yerinde duramayan hiperaktif bir adamım. Dansçlığın verdiği bir şey. Tatilde bile aksiyonlu aktiviteler yaparım; wind surf, bungee jumging gibi. Yerimde duramıyorum o yüzden...

ATA İLE BİRBİRİMİZDEN NEFRET ETMİYORUZ

Müzikalin yanı sıra bir de sinema filminiz gösterime girecek Özge Hanım...
Ö.B.:
'Bana Adını Sor' adlı bir film çektik. 13 Mart'ta gösterime giriyor. Çok yoğun bir sene geçirdim, kafamı kaşıyamadım. Bir yandan 'Güldür Güldür' de devam ediyor.
Nasıl bir film oldu?
Ö.B.: Çok ağır bir aşk hikayesi... Gerçek bir hikaye olması beni çok etkiledi. 'Aşkın için ne yapabilirsin, neye ne kadar katlanabilirsin?' diye sorgulayan bir film oldu. Yüreklere dokunacak epey. Filmde yetimhanede büyümüş bir aşçıyı oynuyorum. Yetimhanede büyümüş piyanist bir çocukla yaşadığı aşk üzerine duygu dolu bir film oldu.
S.B.: Televizyona bakıp güleceğiz, filme gidip ağlayacağız öyle mi?
Ö.B.: Evet, öyle olacak.
Ata Demirer'le evliliğiniz bittikten sonra pek konuşmadınız. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Ö.B.:
Aslında söylenecek her şeyi söyledik. Konuşmayı tercih etmiyorum çünkü oldu, bitti. Şu an hayatımdan memnunum, mutluyum. Yoğun bir süreç geçiriyorum. Müzikalin heyecanı her şeyin yerini alıyor.
'Eyyvah Eyvah 4' çekilse oynar mısınız?
Ö.B.:
Oynarım tabii ki, neden olmasın... Biz Ata'yla küs ayrılmadık; arkadaşlığımız devam ediyor. Nefret etmiyoruz birbirimizden.
Kızınızın boşanması sizin için de sürpriz oldu mu Selçuk Bey?
Ö.B.:
Her zaman olduğu gibi kızımın verdiği her kararın arkasındayım. Her zaman kızımın mutluluğundan yanayım.

'GENETİK OLARAK DANSA YATKINIM'

ÖZGE BORAK:
Müzikalde bol bol dans ediyorum. Herkes bale kökenli olduğumu sanıyor ama hiç bale yapmadım. Baleye yaşım tutmadığı için Şehir Tiyatroları'nda Çocuk Eğitim Birimi'ni kazandım. Fakat genetik olarak dansa yatkınım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA