Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Kafamda her zaman çekip gitme isteği var

'Düştüm Ben Yollara' isimli albümüyle adından söz ettiren Ferhat Göçer: Her şeyi geride bırakıp karavanla bir yolculuğa çıkmayı, yorulduğumda bir sahilde ateş yakıp oturmayı hayal ederim. Kafamın bir tarafında hep çekip gitme isteği var. Kendimi mutsuz hissettiğimde aklıma gelir ama hiç yapamam

Şarkıcılık hayatına 1995 yılında başlayan ve 10 yıldır da aralıksız albüm çıkarmayı başaran Ferhat Göçer, 'Düştüm Ben Yollara' isimli dokuzuncu albümünü sevenleriyle buluşturdu. Şarkının kısa sürede büyük ilgi görmesini sosyal medyanın ve dijital platformun gücüne bağlayan Göçer'le, "Hem oynatacağım, hem ağlatacağım" dediği yeni albümünü konuştuk.

KENDİMİ ŞANSLI HİSSEDİYORUM

Biz hâlâ bu albümden önce çıkardığınız 'Yıllarım Gitti' adlı şarkıyı dinlerken, siz yeni bir albüm yayınladınız ve albümle aynı ismi taşıyan çıkış şarkınız 'Düştüm Ben Yollara' YouTube'da üç günde 350 bin dinlenme rakamını yakaladı. Bu durumu nasıl karşıladınız?
'Yıllarım Gitti' isimli şarkım trendlerin sürekli değiştiği günümüzde yedi ay zirvede kalmayı başardı. Bir şarkının yedi ay liste başı kalması müthiş bir şey. 'Düştüm Ben Yollara' isimli şarkı da kısa sürede beğenildi. Dijital platformun bundan 10 yıl önceki dinlenme paylarıyla bugünkü payları aynı değil. Artık müzikseverler, şarkıları sosyal medya ve dijital platformlardan takip ediyor. Bu rakamların böyle büyümüş olması normal. Tabii ki manipule edilmemiş, organik rakamlardan bahsediyorum.

Dijital devrimi de yakalamayı başardınız. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Evet, onu yakalamak önemliydi. Bunu benimle birlikte çalışan ekibim sayesinde başardım. Onlar, dijital platformun çok içindeler; teknolojiyle ilgili her türlü gelişmeden beni haberdar ediyorlar. Yeni jenerasyonun beğenilerini takip ediyorum. Çabamın karşılığını aldığım ve bu duruma adapte olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.

PROMOSYON SÜRECİ BENİ YORUYOR

Dijital platformda olmanın avantajı ya da dezavantajı nedir?
Dijitalde olmak, sadece belli bir medyaya bağlı kalmanın önüne geçiyor. Şarkıyı sosyal medyadan hemen duyurma ve yayma imkanı ortaya çıktı. Yani 'Televizyonda video klibim dönmedi, beni radyolar çalmıyor' gibi mazeret kalmadı. Şarkı güçlüyse her mecradan kendi yolunu buluyor. Dezavantajı da şu: O kadar çok mecra var ki, bir albüm çıkartıp şarkının promosyonunu yapmaya kalktığınızda yazılı basın, görsel basın, televizyon, radyo ve sosyal medyada var olma çabası dinleyicide bıkkınlık da yaratabilir. Bu mecraları iyi kullanmak lazım.

Üretim sürecinden daha çok promosyon sürecinde yorulduğunuzu söyleyebilir miyiz?
Kesinlikle. Beni En çok yoran kısım, albümün promosyon süreci. Üretim süreci benim işim; zaten çok zevkli. Her platformda var olmak ve her mecranın kendisine göre olan zorluklarıyla uğraşmak hakikaten yorucu oluyor.

Bu albümün oluşum sürecinden de bahseder misiniz?
Albümde size anlattığım bu değişim ve dönüşümü yansıttım. Volga Tamöz'le birlikte daha elektronik, daha modern sesleri kullandık. Daha önce çalışmadığım İskender Paydaş gibi çok başarılı bir aranjörle beraber çalıştım. Bu albümde benim de yazdığım eserler var. Bu arada Zeki Güner ve Erol Köse'yle çalıştık. Erol Köse'yle geçmişte Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde ortak bir mesaimiz olmuştu. Kader bizi yıllar sonra bir albümde bir araya getirdi. Köse, 'Düştüm Ben Yollara' ve 'Yıllarım Gitti' şarkılarını bana getirdiğinde zaten birlikte çalışmaya ikna olmuştum.

Albümde hareketli şarkılar da var...
Evet, daha ritmik bir albüm. Bu albümle hem oynatacağız, hem de duygulandıracağız. Hem güldürüp, hem ağlatacağız.

Çıkış şarkınıza çektiğiniz klip de çok konuşuldu...
Klibi bir yol hikayesine çektik ve üç gün boyunca 24 arabayla 430 kilometre yol kat ettik. Yani gerçekten yollara düştük. Bu klibin esin kaynağı 'Wild' filmi oldu diyebilirim. Kadının kendisiyle barışabilmek, sıkıntılarını atlatabilmek için kendisini yollara atması beni çok etkilemişti.

KLASİK ARABALAR BEBEK GİBİ !


Klasik araba kullanıyorsunuz. Arabalarla aranız nasıl?
Klasik arabalar çok güzel, bebek gibiler. Benim öyle büyük bir hastalığım, tutkum yok ama kullandığım 1967 Mustang'e hayran oldum.

Çekip gitmek, hayalini kurduğunuz bir şey mi?
Evet, her şeyi bırakıp karavanla bir yolculuğa çıkmayı, yorulduğumda bir sahilde ateş yakıp oturmayı hayal ederim. Bu hayali bu klipte gerçekleştirdik. Normalde böyle bir hayat geçirmem çok zor. Kafamın bir tarafında çekip gitme isteği hep var. Kendimi yorgun ve mutsuz hissettiğimde hep aklıma gelir ama hiç yapamam.

Neden? Sizi bağlayan şey ne?
Çocuklarım, işim, evim. Bağlayan o kadar çok şey var ki... O çekip gitme isteği hep düşüncede kalıyor zaten. Yolculuğun kendisi bana terapi gibi geliyor.

En son ne zaman yolculuğa çıktınız?
Çok oldu, 20 yıl evvel. Kendimi sırt çantamla vurmuştum yollara. Fransa'ya kadar tren yolculuğu yapmıştım, çok güzeldi.

Yalnız kalmayı seviyor musunuz? Şarkılarınızda da genelde yalnızlık teması var...
Evet, yalnızlıkla barışığım. Yalnızlık beni ürküten, korkutan bir şey değil; tam tersine beni besleyen bir şey. Yalnızlık benim yol arkadaşım gibi.,

KENDİMİ SAHNEDE TEDAVİ EDİYORUM

Sahne programlarınız devam ediyor değil mi?
Evet, ben şarkıcılık hayatıma sahnede başladım zaten. Sahnede kendimi buluyor, sahnede kendimi tedavi ediyorum. Arınmışlık ve huzur hissediyorum. Yoksa kimse durduk yere 25 yıllık tıp hayatını bırakıp böyle bir şey yapmaz.

Sarıyer Spor maceranız devam ediyor mu?
Evet, asbaşkanlık görevim devam ediyor. Futbolu çok seviyorum. Sarıyer Spor da çok özel bir kulüp. Böyle bir kulüpte yöneticilik yapmak çok güzel ama hakikaten çok zormuş. Sarıyer Spor, maç kaybettiğinde iki-üç gün kendime gelemiyorum. Resmen fanatik oldum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA