Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Rasim Öztekin’den geriye öğütleri kaldı

Oyuncu odun gibidir tiyatroda yontulur. İyi bir kütüksen mobilya olursun, kötüysen şömineye atarlar seni

Geçtiğimiz günlerde usta bir ismi uğurladık sonsuzluğa... Geleneksel Türk tiyatrosunun önemli simgelerinden biri olan, kavuğu taşıma şansına erişmiş usta oyuncu Rasim Öztekin 62 yaşında ayrıldı aramızdan. Hayatımızdan bir gülümseme daha eksildi... Yeni nesil belki onu televizyon dizilerinden tanıdı, ailenin bir ferdi olarak benimsedi, sinema filmleriyle sevdi ama o esas tiyatro sahnelerinde bir devdi. Ferhan Şensoy'un Ortaoyuncular topluluğunda 30 yıl boyunca birbirinden güzel oyunlarda rol aldı. 2016'da ustası Şensoy'dan devraldığı kavuğu, 2020'de Şevket Çoruh'a devretti.
Türk Kardiyoloji Derneği'yle birlikte kalple ilgili sosyal sorumluluk projesine katılmıştı Öztekin. Kalp yetersizliği hastası olduğunu öğrenince, eşinin de yardımıyla atlattığı o süreçle ilgili olarak "Yorulduğum zaman bırakacağım işin içindeyim. Hayatımdan negatif kişileri atmayı, dengeli yaşamayı, hiçbir şeyin aşırısına kaçmamayı öğrendim" diyordu eşiyle çektiği bir videoda. Hastalığıyla barışıktı.
Herkese örnek olan usta, kendisiyle çalışmak isteyen pek çok genç sanatçı bıraktı ardında. Hakkında pek çok şey yazıldı ama Öztekin'in ayak izini takip edecek gençlere bıraktığı öğretileri de hatırlatmak istedim ben de.



DİSİPLİN ÖNEMLİ
Öztekin, "Oyuncunun er meydanı tiyatrodur. En büyük eğitimi orada alırsın" diyor ve şöyle örnek veriyordu: "Oyuncu aslında bir odundur, tiyatroda oynadıkça seyirci seni yontar. Kaliteli, iyi bir kütüksen, senden çok güzel bir mobilya olur, değilsen şömineye atarlar."
Tiyatroda öğrendiği ilk şeyin disiplin olduğunu söyleyen Öztekin, "Oyundan iki saat önce kuliste olurdum ben. Geç kalana da çok kızardım. Geç kalmayacaksın. Ne oyuna, ne provaya hiç geç kalmadım" açıklamasında bulunmuştu.
Oyunların dekorlarını kendilerinin yaptığını ve bu sayede kendisini sahnede evi gibi hissettiğini anlatan Öztekin, "Ustamdan çok fırça yedim. Bırakacağım, benden olmayacak galiba dediğim çok oldu" itirafında da bulunmuştu.
İyi ki bırakmamış, devam etmiş. Öte yandan Öztekin'i sonsuzluğa uğurladığımız aynı gün, bir başka usta isim Metin Serezli'nin de sekizinci ölüm yıldönümüydü. Onları izleyebildiğim, tanıdığım için kendimi şanslı hissediyor, iki merhum sanatçımıza Allahtan rahmet diliyorum.



BEREKETLİ TOPRAKLARA YATIRIM YAPTI

Caner Cindoruk, Dolunay Soysert, Ferit Aktuğ, Kıvanç Tatlıtuğ, Necip Memili, Menderes Samancılar ve usta oyuncu Şener Şen gibi yıldız isimlerin ortak özelliği hepsinin memleketinin Adana olması.
Tiyatro Keyfi'nin kurucusu olan deneyimli tiyatrocu Kemal Başar da bu bereketli topraklardan yeni yıldızlar yetiştirmek amacıyla Adana'da bir oyunculuk atölyesi açtı.
Geçtiğimiz hafta yapılan açılış için Adana'ya giden Kemal Başar, "Zaten oyuncu, müzisyen, edebiyatçı kaynağı olan bereketli Çukurova'ya, yani toprağıma hep birlikte ışık saçan küçük bir anıt dikebilirsek, ne mutlu bize" diye konuştu.
Burada eğitim alan oyuncu adayları başarılı olurlarsa Tiyatro Keyfi'nin eserlerinde de rol alma imkânı bulabilecek.
Bu şans kaçmaz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA