İlişkilerdeki denklik mevzusu, son günlerde yeniden patlak verdi. Bunun sebebi de; bazı ünlü isimlerin annelerinin, çocuklarının ilişkileriyle ilgili isyan bayrağını açması...
Ben buna annelerin ayaklanması diyorum. Her birinin ağzından benzer cümleler çıkıyor:
'Bu kız, oğlumun dengi değil', 'Kızım o adamla evlenemez...' Kendi çocuklarının üstünlüğünü vurgulayıp onu karşısındaki kişiyle kıyaslıyorlar.
İşler böyle olunca, bu denklik mevzusu zengin kız-fakir oğlan tadında bir magazin fotoromanına dönüşüyor. veto ediyorlar Bir çift birbirini anlıyor, aynı dili konuşuyor ve dayanışma içinde ilişkilerini yürütüyorsa, mesele tamamdır bence. Ancak anneler mevzuya öyle bakmıyor; sert çıkışlar yapıp taze ilişkileri veto edebiliyorlar.
Ünlülerin yaşadıkları ilişkilerde, annelerin isyan bayrağını açmasına sebep olan belli denklik hususları var:
Eğer kızının/oğlunun sevgilisi; eski ilişkileriyle gündemi meşgul etmiş, Google'da ismi bir onunla, bir bununla çıkmış biriyse, o kişi hapı yuttu, hiç şansı yok! 'Bu çocuk ayran gönüllü, ileride benim evladımı da harcayacak' gözüyle bakıyor anneler.
Meslek ve para kazanma biçimi de bir denklik göstergesi.
Anneler; 'Ne iş yapıyor?
Evladıma uzun yıllar sahip çıkacak mı? Bir dediğini iki etmeden, ne isterse önüne serecek mi?' gibi soruların cevabını arıyorlar.
Ailelerin denkliği de masaya yatırılıyor. Dünürler aynı dünyanın insanı mı?
Eğer değillerse gençler yandı!
Anneler, evlatlarına uygun gördükleri eşlerle karşılaşamayınca çarşı pazar karışıyor anlayacağınız...
Bakalım bu denklik konularıyla gündeme gelen magazinsel ilişkilerin sonu ne olacak? Mücadeleyi, ayaklanan anneler mi yoksa aşk mı kazanacak, göreceğiz.