İstanbul'a adım atar atmaz gördüm ki, gündemimizde Tarkan'ın sosyal medyada paylaştığı üstü çıplak fotoğrafı var. Yok artık! Kış mevsiminden yeni çıktığımız için mi bu kadar afalladık hepimiz? Halbuki yaz aylarında bayılıyoruz açılıp saçılmaya... Ki bundan önce magazin programlarında ve kliplerde Tarkan'ı defalarca üstsüz gördük. Buna alışığız yani... Megastar'ın 'Kuzu Kuzu' klibini hatırlayın mesela...
Neyse benim gündemimde Tarkan'ın New York konseri var. Konseri izleyen 3 bin 500 kişiden ikisi, ben ve Didem Soydan'dı... Hammerstein Ballroom'da gerçekleşen konser öncesi biraz endişelendim. Acaba alaturka bir konser mi olacak, içimiz daralacak mı diye düşündüm. Neyse ki öyle olmadı; Tarkan hiç ara vermeden, üç farklı kostümle, nefes kesen bir konsere imza attı. Peki Tarkan'ın New York'taki performansının Türkiye'deki konserlerinden farkı neydi?
Tarkan'ın sahnede çok terleyip soyunmasına alışığız ama bu sefer öyle olmadı. 'Acaba aldığı kilolar yüzünden mi üzerini çıkarmıyor?' deyip aramızda kıkırdadık.
Konserde 'Touch' ve 'Bounce' isimli iki İngilizce şarkısını da söyledi. Alaturka kafasındansa, bu daha iyi geldi.
Sahnede hiç durmadan dans etti. Biraz dinlenmek için oturmak istedik ama nafile!
Tarkan durmadı, biz de durmadık.
Konserlerinde genellikle pullu payetli ceketler tercih eden Tarkan, bu sefer pantolonuna kadar ışıl ışıldı.
Yabancı hayranlarını düşündüğü için şarkı aralarında onlarla İngilizce sohbet etti. Konuşmalarında sevgi dolu sözlere yer verdi.
Bence asıl tebriği hak edenler; konseri organize eden SM Production Group'tan Mesut Tatlışen ve Metehan Oğuz'du... Geç bile kalınmış bir projeydi... Bu ikilinin yaptıkları işe olan inançları ve cesaretlerine şapka çıkarıyorum.
Şimdi sırada diğer sanatçılarımızı New York'a götürmek var.