İstanbul'un sosyetik kesiminin oturduğu sitelere girerken aman dikkat, içeri alınmayabilirsiniz. Aslında hepimizin eve gelen misafirlere bile uygulaması gerekiyor. Site güvenliklerinin yaptığı ateş kontrolü çok yerinde. Ben de arkadaşlarımı ziyaret ederken ateşimin 36.8 olduğunu öğrendim. Bu uygulama bir zaman sonra restoran ve kafelerde de olacak. Rezervasyonunuz olabilir ancak ateşiniz varsa mekana alınmazsınız. Yine söylüyorum, aman dikkat!

Nişantaşı'nın değişimi şaşırttı
O kadar alıştığımız mahalle kültürü Nişantaşı'nda bitmiş, lüks mağazalar kepenklerini kapatmış, 'Bir daha ne zaman gelir ki turistler?' diye dertli. Belediye de bu boşluktan istifade sokakların altyapı çalışmasını güçlendirmeye başlamış, her yer kazılmış. Semtteki bar ve kafelerin sahipleri de, çalışanları da dertli, 'Ne zaman düzelir bu ortam, bir daha işimiz olacak mı?' sorunsalında debelenip duruyorlar. Yeme-içme dünyasının en gözde semti Nişantaşı düşündürüyor. Her şey eskisi gibi olacak mı bilinmiyor. Ancak benim tavsiyem, alternatif sektör arayışlarına girmek. Hizmet sektörünün kendi içinde yaratacağı diğer fırsatları düşünmek lazım. En azından yıllarını bu sektöre vermiş biri olarak ben öyle yapıyorum.

Güneşlenmeye başladık
Yaz ayları geliyor. Solaryum tutkunları da, güneşseverler de mutsuz. Olsun, bizim gençliği kim tutar? Çatıya, bahçeye, balkona güneşlenmeye çıkıyorlar şu sıralar. Bunun ilk adımını atan Eda Taşpınar, birçok İstanbulluyu gaza getiriyor şimdiden. Ve işte karşınızda bronz tenli istanbullu. Artık herkes Eda gibi bronz! Demek ki karantina dönemi birçok kişi için keyifli geçiyor, keyfinden ödün vermiyor.

Çakma alışveriş poşetiyle sahile!
Sahil hattında yürümek yasaklanınca kurnaz İstanbullu, içi bol alışveriş torbalarıyla markete gider gibi yapmaya başladı. Yürüyüş esnasında sorulduğunda da 'Alışverişe gidiyorum' deyip yoluna devam ediyor. Bakalım daha neler duyacağız...

Barınaktaki hayvanları sahiplenin
İstanbul'da evcil hayvan sahipleri duyarsız davranıp köpeklerini sokağa terk ederken, Miami'de işler tam tersi. Amerika'da yaşayan yakın arkadaşımdan gelen habere göre, evde yalnızlık hissedenler, bugüne kadar 'Vaktim yok, hiçbir canlıya bakamam' diyenler, barınaklardaki köpekleri sahiplenmeye başlamışlar. Hatta aldığım son havadislere göre barınaklarda sahipsiz hayvan kalmamış. Umarım bizimkilerin de aklı başına gelir ve sahip olduklarını sokağa bırakmaz ya da sahipsiz birçok hayvana sahip çıkarlar.

Alışverişte son durum ne?
İntikam alışverişi şimdiden başladı. Karantina bitince kendini AVM'lere, lüks markaların mağazalarına atmak isteyen o kadar çok ki, bunun adını şimdiden koydular: İntikam alışverişi! Ancak bunun için bu kadar beklemeye gerek yok; dijitalde şimdiden satış patlaması yaşanıyor. Kargo şirketleri çalışan sayısını katbekat artırdı. Dijital siteler, cirolarını sekiz ile çarpmaya başladı. Yani anlayacağınız alışveriş tutkunu karantina sonrasını beklemedi, koronanın acısını şimdiden çıkardı.