En aklı selim, en rahat, en mantıklı en öyleli böyleli kadının bile beraberliğin bir noktasından sonra erkeği değiştirmeye, istediği kalıba ite kaka sokmaya çalıştığı doğrudur.
Bunu yapmayanlar da zaten o adamı artık ipine takmayanlardır.
Ama bir kadın aşıksa, seviyorsa ya da hissettiği artık her ne haltsa, hemen başlar elindeki çekiçle adamı yontmaya.
Oyuncak bebeğiyle oynayan, huysuz, yaramaz, sevimsiz bir kız çocuğu gibi.
Hele adam da kancayı çene altından taktırmaya meyilli bir yapıya teşneyse o zaman gör sen tiyatroyu.
Benim sadece bu yüzden görüşmeyi kestiğim erkek arkadaşlarım oldu mesela.
Çünkü ilişkiye başladıktan sonra benim tanıdığım o canım arkadaşım gidiyor; yerine kılığı kıyafeti, sakalı, favorisi, oturuşu kalkışı bile değişen, artık anlattıklarını anlamadığım, şakalarına gülmediğim, birlikte vakit geçirmekten sıkıntı duyduğum tuhaf bir adam geliyor.

HIRSA BAK!
Kalp şeklinde kek kalıbını karşıdan gördüğünde hevesle içine atlayan kek hamuru gibi.
Bayılıyorlar bir kadının kendilerine höt zöt çekmesine.
Hayatlarını tamamen değiştirmesine...
Ama Allah aşkına bu nedir yahu?
Bir kadın bir erkekten böyle bir şeyi ne cüretle talep eder?
Ve de o erkek böyle bir teklifi omurgasını yatak odasında bırakıp nasıl kabul eder?
Olayı okudunuz mu bilmiyorum...
Şöyle olmuş o tuhaf iş:
Tarsus'ta yaşayan bir erkek, evliyken bir başka kadına aşık olmuş.
Aralarında yasak ilişki başlamış.
Fakat bir süre sonra kadın, ilişkilerini devam ettirebilmeleri için adamın kendisinin soyadını almasını şart koşmuş!
Abladaki hırsa bak!
Peki adam ne yapmış?

FİLM GİBİ ÖYKÜ
Koşa koşa mahkemeye gidip soyadını değiştirmiş. Hem de evliliği devam ederken!
Ablanın hırsının yanında adamdaki eziklik de Güney Tekinoğlu'nun annesinde yok! (Anlamayanlar "O da kim?" diye zorlamasın. 'Kuzey Güney'i izleyenlere sorsun.) Ama işte her saçmalayan ebeveynin cezasını çocukların çektiği gerçeği burada da ortaya çıkmış.
Adamın oğlu, babasıyla birlikte otomatik olarak kendi soyadı da değişince ve yeni soyadı babasının sevgilisinin soyadı olunca, arkadaşlarının arasında alay konusu olmuş ve o da 18'ini doldurunca hemen mahkemeye koşmuş.
Hani bu, kötü bir komedi filminin konusu olsa insan sinirlenir, "Yok artık len! Allah cezanızı versin, bu ne?" der salonu terk eder.
Ama işte gerçek.
Var bu cins kadın ve erkek.