'Kelebeğin Rüyası'ndan sonra Kıvanç Tatlıtuğ; Türk sinemasının en başarılı üç aktörü listesinde zirveyi zorlayacağını herkese göstermiş oldu.
Adam, meğer bu dünyaya oyuncu olmak için gelmiş.
Geçtiği her yol, esas amaca hizmetmiş.
Başarıya ulaşmak ve kendini keşfetmek için tek yapman gereken; sabretmek ve senden umudu olmayanlara inat, kulaklarını tıkayıp yola devam etmekmiş.

BURUN KIVIRDILAR
'Gümüş' dizisini hatırlayın... Dizi çok izlenmişti falan ama Kıvanç da orada, şimdiki Kıvanç değildi hani...
Fiziksel görünümü dışında kimsenin rol yeteneğini konuştuğu, "Aman ne iyi aktör" dediği yoktu.
Hatta tam tersi burun kıvıran çoktu.
Ama daha sonra o Kıvanç azmetti, çok çalıştı, oyunculuğu çok ciddiye aldı, hayatının merkezine koydu, emek verdi ve koskoca bir kapak olup kendisine omuz silken herkese bir güzel konuverdi.

ÇARESİZLİ Ğİ YAŞADIK
Filmde kendisi gibi genç ama izlerken insana heyecan veren bir başka isim de Farah Zeynep Abdullah idi.
Özellikle kocasının onu bebek gibi yıkadığı, 'alkollediği' sahnede, o küçük banyoda yaşanan çaresizliği içimizde hissettirdi.
O akşam o salonda Farah herkese "Keşke rolü daha farklı olsaydı, daha çok perdede kalsaydı" dedirtti.
Neyse böyle bir filmin, uzun süresi dışında ikinci kusuru da bu olsun; ki o kusurada bakılmaz artık!