Meltem Cumbul'un gazetecilerin önünde kocası tarafından düşürüldüğü durumu öğrenince, sırtımdan bir ürperti geçti.
Her olayda, sanki çok lazımmış gibi empati kuran insanların başına gelen o durum, benim de başıma geldi yani...
Sanki o kameraların önünde ben varmışım da, kocam tarafından küçük düşürülen benmişim gibi yanaklarım kızardı; yerin dibinde kendime yer aradım.
Fakat sonra Cumbul'un kendisini itin kulağına sokan kayınpederiyle düğünde karşılıklı göbek attığını hatırlayınca, mahcubiyet duygum geçti.
Boşuna üzülmeyeyim dedim; o, bu söylenenleri nasıl olsa takmıyor, gururu incinmiyor, bozulmuyor, ciddiye almıyor. Gülüyor, hep gülüyor...
Bu arada "Sen ne anlatıyorsun kadın?
Bizim olaydan haberimiz yok. Ne olmuş Cumbul'a?" diyeniniz varsa, kısaca aktarayım.
sorun bende değil!
Bir gece bar çıkışı Alican Özbaş'ı gören gazeteciler, hemen genç adamın etrafını sarmış ve o saatte Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleri arasındaki yeri ve bu yerin sosyo- ekonomik değerlendirmesini soramayacaklarına göre, evli ve çocuksuz birine en çok sorulan soruyu yöneltmişler: "Efendim, çocuk yapmayı düşünüyor musunuz?"
Alican Özbaş, bu soru üzerine sanki zor bekliyormuş gibi, içince ağzından çıkanı kulağı duymayan bir insan olduğunu daha önce bize gösteren babasına nazire yaparcasına başlamış konuşmaya: "İstiyorum ama olmuyor arkadaş, olmuyor. Benden kaynaklanan bir sorun değil.
Çocuk istiyoruz ama olmuyor."
Bir tek "Babam haklıymış; bu kadını aldık ama yaşlı çıktı, çocuğu olmuyor. Yoksa ben civa gibi delikanlıyım, pancar motoru gibiyim, bende bir kusur(!) yok" demediği kalmış yani.

KENDİNE GEL MELTEM!
Ben de bu sözler üzerine, daha önce kendisine alenen hakaret içeren laflar sıralayan kayınpederine hiç gocunmayan, o sözlerin üzerine bir de düğün yapıp o adamla karşılıklı gerdan kırıp göbek atan Meltem Cumbul'u omuzlarından tutup sarsmak istiyorum.
Bu baba-oğlun her fırsatta seni böyle aşağılamalarına neden izin veriyorsun kadın?
Neden yaptıkları her ayıptan sonra onları haklı çıkaracak bahaneler sıralayıp "Aslında öyle demek istemedi kiii" diyor ve hâlâ bu sözler karşısında 32 dişle gülüyorsun?
Aşk her şeyi affetmez! Affetmemeli de... Gurur, onur, haysiyet; aşk için bile olsa elden gitmemeli.
Yeri geldiğinde ağız ishalinden muzdarip insanların ağzının ortasına bir tane ekleştirmeli.
Herkes haddini bilmeli. 'Bir kocam olsun da, nasıl olursa olsun' zihniyeti midir bunu yaptıran?
Eğer öyleyse; buna daha çok üzülür, daha da çok sinirlenirim.
Allah aşkına kendine gel ve sustur artık şu insanları ey Meltem Cumbul!
Kadın olarak bizim gücümüze gidiyor, gördüğün bu muamele. Sen nasıl reva görüyorsun kendine?