Cevabı hemen vereyim:
Bir baba olarak üzülmekte, sinirlenmekte, evladını koruyup kollama isteğinde son derece haklı.
Ama...
Ama bir yerde yanlış yapıyor; öfkesini, üzüntüsünü yanlış yere kanalize ediyor.
Onun ve eğer olayların farkındaysa eski karısının şu anda yapacağı ilk iş; basına saldırmak, insanlarla kavga etmek olmamalı. İlk etapta önemli olan; kızlarının psikolojisiyle ilgilenmek olmalı.

BİLİNÇLİ YAPILMIŞ
Habertürk gazetesi, Zehra'nın kıskançlık krizine girip eski sevgilisinin yeni kız arkadaşına bir demlik sıcak çay boca ettiği görüntüleri yayınlayınca; olanlar oldu.
Çilingirolu, Twitter üzerinden Fatih Altaylı'ya verdi veriştirdi.
Olayı biliyorduk ama Habertürk görüntüleri internet sitesinde yayınlayınca; işin vehameti daha net ortaya çıktı.
O küçük kız çocuğu; bir anlık ergen psikolojisi ve refleksle yapmamış bu işi.
Belli ki; o kişilerin orada olduğundan haberi varmış.
Çünkü öyle yol üstü geçilecek bir mekan değil.

ÇOCUĞUN DA ÜNLÜ
İki genç, kimsenin olmadığı sessiz sakin bir mekanda oturmuş, çay içecekler.
Masaya sıcak demliğin gelmesiyle, bir anda içeri hışım gibi Zehra ve kız arkadaşı giriyor.
İkili hiç tereddüttsüz masaya yanaşıyor ve Zehra demliği kaptığı gibi masadaki kızı haşlıyor.
O sırada kendisine müdahale etmek isteyen arkadaşına da yanlışlıkla bir tane geçiriyor!
Aynı hızla mekandan çıkıyor ama artık nasıl bir öfkeyse yine geri geliyor.
Sesleri duymuyoruz fakat beden hareketlerinden sevgi sözcükleri mırıldanmadığı kesin. Şimdi, siz anne-baba olarak yıllardır kamera önünde olmayı tercih etmiş ve bu sayede hayatını kazanmış insanlarsınız.
Hâl böyle olunca; ne yazık ki çocuğunuzun da ilgi odağı olmasını engelleyemezsiniz.
Bu konuda yapacak bir şeyiniz yok!
Dünyanın her yerinde bu böyle: Ünlüysen; çocuğun da doğuştan ünlü!
O yüzden dünkü yazımda "Ben onların yerinde olsam; Zehra'yı yurt dışında okutur, kameralardan uzak, normal bir genç gibi büyümesini sağlardım" demiştim.
Çünkü bu ülke sınırları içinde olduğu sürece, o çocukcağız bu yaşananlardan daha da etkilenecek, daha da şımarıp daha da hırçınlaşacak ve ortaya daha can sıkıcı sonuçlar çıkacak.

GENLERİNDE VAR!
Malum, şımarıklık ve canını sıkana herkesin içinde, kameraların önünde; "Gerizekalı, aptal, salak, dangalak" diye saldırmak anne tarafının genlerinde var.
Buna defalarca şahit olduk.
Kızmamak lazım, çocuk gördüğünü taklit ediyor.
Bu arada yine dünkü yazımda "Ben de ergenlik dönemimi çok sancılı geçirdim, haytanın tekiydim; Zehra'nın bu halleri aslında normal" demiştim ama doğrusu görüntüleri izleyince, kendime haksızlık ettiğimi anladım.
En azından bizim yaptığımız serserilikler; okulu kırmak, gizli gizli sigara içmek, yazın Çeşme'de yaşımızın yetmediği mekanlara gizlice girmeye çalışmaktan ibaretti.
Birilerinin canını bile isteye yakmak, yaralamak; o 'yaramazlıklar'ın içinde yoktu.

ZEHRA İÇİN ÜZÜLDÜM
Neyse, kısacası Kaya Çilingiroğlu'nun yayınlandığı için ateş püskürdüğü o görüntüleri izleyince, Zehra kız için çok üzüldüm ben.
Umarım ebeveynleri şu an sağa sola saldırmak yerine; en kısa zamanda onun için en doğru kararı verirler. Bu kriz, savaş baltalarını çıkarmakla çözülmez çünkü.