Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Şefkat başka, ezmek başka

İşte yukarıdaki örnekte olduğu gibi; bir insanı çocukluğunda yaşadıklarıyla değerlendirme ve yaptıklarını yargılarken geçmiş travmalarını göz önüne getirme huyum kendiliğinden gelişti ve ben bundan çok da memnunum.
İnsanları daha iyi anlamama, hoşgörü kapılarını açmama neden oluyor.
Dün Milliyet Pazar'da röportajı yayınlanan Leyla Erbil yeni romanı 'Tuhaf Bir Erkek'te bu konuya değinmiş: "Çok acıklı buldum bebekliğini sevgilimin.
Gözlerim doldu. Başını göğsüme dayattım zorla...
Onunla anasıymışım gibi seviştim o gece."

"BENSİZ AÇ KALIR"
Röportajı yapan Filiz Aygündüz soruyor: "Bir erkekle, onun annesiymiş gibi sevişmekle ne demek istiyorsunuz?"
Aslında her kadının bu soruya vereceği cevabı veriyor Erbil: "Erkeklerin annelerine olan düşkünlüğü bilinen bir şeydir. En zor zamanında bir erkeği sadece bir dişi olarak sevmek yetmez. Ona annesi gibi yaklaşmak gerekir; ancak o şekilde teselli edebilirsiniz.
Hem anası, hem karısı gibi..."
Evet, bunu biz kadınlar çok yapıyoruz da acaba doğru mu yapıyoruz bilmiyorum.
Bir insana anlayış göstermenin yolu; onu bazen 7 yaşındaki haliyle hayal etmekten geçebilir.
Ama sevdiğin adama gösterdiğin şefkat duygusu giderek artıyorsa, onu görünce artık sadece koruma kollama isteği duyuyorsan, analık güdülerin kabarıyorsa; burada bir sakatlık var demek oluyor.
Aşk, içinde bir parça şefkat barındırmalı ama karşındakini 'ezikcan' ilan etmeden.
Duygusal travmalarında saçını okşayıp göğsünde ninni söyleyerek uyut istersen ama adamın saçının kesimiyle, ne yiyip ne giyeceğiyle, kimlerle arkadaşlık edip etmeyeceğiyle kafayı bozmaya başladıysan; sana bir geçmiş olsun kartı atmanın vakti gelmiş demektir.
Hele ki "Ben olmasam o çorabının tekini bulamaz, aç kalır; peynir, ekmek kesemez, bensiz iki sokak öteye gidemez" diyorsanız, çok yanılıyorsunuz.

AYAKTA KALMAYIN!
Beraber olduğunuz adamın annesi olmaya bu kadar heveslenmeyin.
Onu doğuran bir kadın var zaten.
Siz daha eğlenceli ve tutkulu sevgililik koltuğunu çok da boş bırakmayın.

Sonra bir bakmışsınız, ayakta kalmışsınız!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA