Geçtiğimiz kış Şubat sonuydu sanırım. Cihangir'de bir arkadaşlarımızın evinde misafirdik.
Bütün gece sohbet muhabbet derken, vakit epey geç oldu.
Daha doğrusu gecenin geçinden, günün erken saatlerine ulaştık ve "Haydi merdivenlere gidip güneşin doğuşunu izleyelim" dedik.
Üşür müyüz, üşümez miyiz diye hiç düşünmedik ve Üsküdar'da sabah nasıl oluyormuş izlemeye gittik.
Cihangir merdivenlerine inip o sabah, henüz uyku mahmuru İstanbul'u keyifle izledik.
Bu şehir sadece uyurken güzeldi çünkü.
Yaramazlığından illallah ettiğin çocuğunu ya da sana kan kusturan huysuz sevgilini uyurken izleyince "Canım benim, aslında ne kadar da masum" dersin ya; işte İstanbul'un sabahını izlemek de insanda aynen bu duyguyu uyandırıyor.
O sabah şansımıza açık bir gökyüzü vardı ve hem Boğaz, hem hava; gerçekten dakika dakika, gökkuşağının tüm renklerini 'Alın seyreyleyin' diye önümüze sermişti.

AMAÇ GÜLÜMSETMEK
İşte 64 yaşındaki Orman Mühendisi Hüseyin Çetinel de bu manzaraya defalarca şahit olmuş ki demek; gitmiş, tam dört gün boyunca uğraşmış ve o 200 basamağı gökkuşağının yedi rengine boyamış. Hatta araya ara renkler de atmış.
Yani gözünün gördüğünü; ayağının bastığına aktarmış.
Fotoğrafları ilk gördüğümde, yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.
Sonradan öğrendik ki meğer bu merdivenleri boyayanın da amacı buymuş; Çetinel, "İnsanları gülümsetmek istedim" demiş.
Fakat sonra çevre sakinleri bir sabah uyanıp merdivenlerin bir gecede griye çevrildiğini görünce, olanlar oldu tabii.
Beyoğlu Belediyesi açıklama yaptı; "Griye boyayan biz değildik" dediler. "O renkleri nasıl bir vatandaş kendi başına boyadıysa, başka bir vatandaş da rahatsız olmuş ve o da griye boyamış.
Bizim de haberimiz yok; araştırıyoruz" diye de eklediler.
Vallahi belediyeydi, değildi; önemli olan birilerinin o renklerden rahatsız olması.
Kırmızının, turuncunun, sarının, mavinin, morun yaydığı yaşam enerjisi yerine, grinin sevimsizliğini tercih etmesi.
Her kimse o, çok üzüldüm ben.
Yazık ona... Yazık renksiz, mutsuz, tatsız, aşksız geçen hayatına... Yazık.
Ne bileyim, hani beyaz falan da vardır o palette; bari onu tercih etseydiniz.