Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Her gördüğün deniz kızı değil

Deniz kızı efsanesi; yüksek miktarda rom içen korsanların, kayalarda güneşlenen deniz aslanlarını uzaktan kadın sanmalarıyla ortaya çıkmış.
Bu sözde deniz kızları; güzellikleriyle ve binbir cilve, işveyle gemicileri baştan çıkarıp cima ederler, işleri bittikten sonra da o gemicileri afiyetle öldürürmüş.
Fakat işin gerçeği; kayaların üzerinde uzanmış saçlarını uçuşturuyor sanılan şeyler, deniz kızı değil de, deniz aslanı olduğuna göre, o gemicilerin neden öldüğü de ortaya çıkıyor.

AMERİKA'DA TANIŞTIM
Canlısını gördünüz mü bilmiyorum ama deniz aslanları; belgesellerde izlediğinizden çok daha iri ve görkemli hayvanlar. Ben Amerika'da bir su parkında bizzat tanışmıştım kendileriyle.
En küçüğü 25, en büyüğü 500 kiloya kadar ulaşan, böyle löpür löpür, dişli mişli hayvanlar.
İşte şimdi düşünün bakalım; yalnızlıktan 200 kiloluk hayvanı bile yarı kadın zanneden ve hallenmeye çalışan gemicilerin ölüm nedeni acaba ne oluyordu?
Erkek deniz aslanları, haremlerine ya da daha fenası kendilerine bıyık buran insanoğlunu canlı bırakır mı hiç? Bırakmaz elbet...
İnsan ırkının erkek cinsinin, çiftleşmesi geldiğinde karşılarındaki bazı kadınları gözünde büyütmesi ve olmayacak değerler yüklemesi de bunun gibi bir şey.
Şuurları direkt olarak bel altı bölgesine bağlanıyor.
Omuzlarının üzerinde, içinde beyin olması gereken yerde ise kocaman bir boşluk oluşuyor.
Kayanın üzerindeki deniz aslanına kilitlenmiş denizci gibi, onlar da gördüklerini çok farklı algılıyorlar. 'Hormonların zorlamasıyla bilincin yitirilmesi' durumu yaşanınca, bazı erkeklerin bazı seçimlerine ağzımız hayretten beş karış açık bakıyoruz işte.
Etrafımız elinde rom şişesiyle gezen gemicilerle dolu.
Her an gözlerine, kayalığa uzanmış bir deniz kızı ilişebilir ve onlar da hemen gidip o hayalle sevişebilir.
Gerçekte, ilkel iç güdüleriyle hareket eden, biraz da kötücül bir deniz aslanı tarafından madara edileceğini bilmeden.
Ee kadın var vezir eder, kadın var rezil eder.
Ve bazıları bayılıyor rezil olmaya...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA