Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Deniz'in yerinde olsaydım

Dün olayın kahramanının cephesinden durumu yazdık. Deniz Akkaya, çocuğunun babası Efe Önbilgin'in aniden başkasıyla evlenmesi konusunda gayet serin.
Fakat bu tip hadiseleri duyunca insan kendi kendine sormadan edemiyor; "Ya aynısı benim başıma gelseydi, ben ne yapardım, nasıl hissederdim?"
Hadi itiraf ediyorum...
Ben zaten tek başıma çocuk sahibi olmayı göze alamazdım.
Bakmayın o yakarım yıkarım, dağları deviririm edalarıma.
Hani zaten evlenip çocuk sahibi olma fikri bile bünyemde Azer Bülbül etkisi yaratırken, tek başıma bir çocuğun sorumluluğunu almanın kıyısından bile geçemem ben.

KADIN KORUNMAK İSTER
Neyse, diyelim çıldırdım ve bu işe kalkıştım. Gözümü kararttım, ayrı olduğum sevgilimden bir bebek dünyaya getirdim...
Bebekten sonra adamla aramız düzeldi, gelip bizi ziyaret etmeye, bebeğimizle ilgilenmeye başladı falan...
Sonra küt diye adamın evleneceği haberini aldım. Ne yapardım?
1. Fena sarsılırdım.
2. Onunla ilişkimiz tekrar başlamamış olsa bile kendimi terk edilmiş hissederdim.
3. Dört bir yanımı derin bir yalnızlık duygusu ve hüzün kaplardı.
4. Kendime fazlasıyla kızardım.
Çünkü benim kitabımda şöyle yazar; kadın her ne kadar 'beklentisiz', 'güçlü', 'kendi ayakları üzerinde duran' bir tablo çizse de... Hele ki ortada çocuk olduğunda korunmak ister, aile olmak ister, erkeğin sağladığı o güven duygusunu ister.
Annelerimiz yıllarca sırf bu duygular yüzünden babalarımızın yaptıklarına susmadılar mı?
Ve hiçbir kadın sevmediği bir adamın bebeğini bile bile dünyaya getirmez.
Bence böyle.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA