İstanbul Moda Haftası bitti. Modaseverler, editörler, yazarlar, popçular, oyuncular, blogger'lar kaçırmadı; koştu, defilelere gitti.
Ben gitmedim. Modayı sevmez miyim? Severim ama trafiği, hazırlanması, süslenmesi, ona buna gülümsemesi, kuyrukta beklemesi durumlarından ötürü 'moda haftası insanı' olmadığım kesin.
O yüzden bu kez işi bir bilene, köşemin ilk moda yazarı, arı gibi çalışan, işine aşık ve genç kızların nefes almadan takip ettiği Buse Terim'e bıraktım.
Hadi, Buse'den İstanbul Moda Haftası'nın notlarını okuyalım. Yarın SABAH'ta görüşmek üzere...
FAVORİM SARAÇOĞLU
"Bu sene İstanbul Moda Haftası, geçen senelere göre; çok daha büyük değişiklikler ve yeniliklerle başladı.
En köklü değişiklik; 'IFW' olarak yani 'Istanbul Fashion Week' olarak bilinen organizasyonun isminin, yeni sponsoru Mercedes-Benz ile 'Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul' olmasıydı.
Dünya'da birçok farklı moda haftasının organizatörü olan IMG; bu sene ilk kez İstanbul Moda Haftası'nı organize etti. Ön sıra kavgalarının olmadığı, herkesin kendisine ait yer numarasının hazır bulunduğu ve biletsiz giriş yapılmadığı için; daha öncekilere kıyasla daha düzenli bir organizasyon vardı.
Madem Ayşe istedi, ben de meraklısına MBFWI'nın öne çıkanlarını, beğenilenlerini, moda dünyasına sunduğu yeni isimleri; kısacası en dikkat çekenlerini özetlemeye başlıyorum.
MBFWI'nin ilk gününde en dikkat çeken isim; 1989 doğumlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi'nden mezun, Hakan Yıldırım gibi başarılı tasarımcılarla çalışmış Ece Gözen oldu. Ece'nin stüdyo sunumu; antrasit, fosforlu yeşil ve siyah ağırlıklıydı. Ece Gözen ismini bundan sonra sıkça duyabiliriz, bir kenara not edin.
Geçen sene İstanbul Moda Haftası'na ilk kez solo defileyle katılan Nihan Buruk, bu sene yine çok konuşulanlar arasındaydı. Buruk'un tasarımları hep yüksek özgüven ve fonksiyonellik içeriyor. Kırmızıların ağırlıkta olduğu koleksiyon, herkesten tam not aldı.
Begüm Salihoğlu da bu sene MBFWI'ya ilk kez katılan tasarımcılardan. Begüm'ün tasarımlarını özel kılan; kullandığı detaylar. Yine özel işlemeleri ve sırt detayları ile aklımda kaldı.
Türkiye'de başarılı bir Türk erkek tasarımcısı dendiğinde; aklıma ilk gelen isim Niyazi Erdoğan olur hep. Erdoğan; 2013-2014 erkek koleksiyonu için, Orta Çağ'ın en önemli imparatorlarından Atilla'dan ilham almış ve koleksiyonun adını da 'Atilla' koymuş. Erdoğan'ın renk geçişleri ve çoraplara kadar düşünülmüş detaylarıyla dolu koleksiyonu, favorilerimden oldu.
Ve benim gönlümü fetheden tasarımcı Gamze Saraçoğlu'nun 2013- 2014 'Solitude' adlı koleksiyonunda cigarette pantalonlar, kruvaze ceketler ve oversized paltolar müthişti. Saraçoğlu'nun en sevdiğim renk olan ve podyumda gördüğüm an bayıldığım fuşya takımını bir an önce alıp giymek istiyorum!
Elif Cığızoğlu tüm defile ve sunumların yapıldığı Antrepo 3 yerine Pera Palas Hotel'de çok özel bir defile gerçekleştirdi. Uzun zamandır üzerine çalıştığı koleksiyondaki muhteşem işçilikler ve detaylar ile MBFWI'ın üçüncü gününe damga vurdu.
Aslı Filinta müthiş yetenekli ve gerçekten bu ise emek veren tasarımcılardan. Mimar Sinan'ın eseri Selimiye Camii'nden esinlenip adını 'The Great Sinan' koyduğu koleksiyonunun her bir parçasında farklı bir hikaye vardı. Filinta, Türkiye'de kıymeti bilinmesi gereken tasarımcılardan.
Ayrıca bana göre MFBWI'da;
Gelecek vaad edenler: Lady Faith ve Ece Gözen.
En iyiler: Niyazi Erdoğan, Gamze Saraçoğlu, Elif Cığızoğlu ve Aslı Filinta.
En orijinal: DB Berdan."
