Size kilo vermenin sırrını söyleyeceğim.
Hazır mısınız? Doğru besleniyorsun, azar azar yiyorsun ve spor yapıyorsun. Yaaa işte öyle...
Yıllardır okumadığımız, uygulamadığımız, başarısızlığa uğramadığımız diyet kalmadı. Sonuç hep aynı; yediğinden fazlasını yakacaksın arkadaş. O diyeti, bu diyeti boşver; çeneni tutacaksın, başka yolu yok!
Şimdi bu konuya bir kez daha nereden geldim? Şuradan:
Hadise yine kilo almış ve bunun için iki yaz önce çalıştığı zayıflama koçu Şeyda Coşkun'u suçlamış.
Şeyda Coşkun da sinirlenmiş; 'Önce nefsine hakim olacaksın' tadında cümleler kurmuş.
Kimsenin kavgasına karışacak değilim elbet.
Üstelik Hadise'yi ne kadar sevdiğimi herkes bilir. Ben onu her kiloda çok güzel, seksi ve tatlı buluyorum, o da ayrı.
Ve fakat Şeyda, şu konuda yüzde 1000 haklı: Gırtlağını tutamazsan, spor yapmazsan fit olamazsın.
Kanun bu yani, yapacak bir şey yok.
Ben de isterim simitleri, lahmacunları, tatlıları yiyip fit olmak!
Ben de isterim diyet yapmamak ama zaten fit olmak diyet gibi sınırlı zaman zarflarında uygulanan bir şeyin sonucu değil.
Fit olmak, formu korumak, verilen kiloları almamak için önce kafanı, sonra hayat biçimini değiştireceksin.
Bu bir disiplin.
Tabii ki aralarda kaçamaklar yaparsın ama ertesi gün hemen eski sistemine dönmen gerekir.
Eğer sağlıkla ilgili bir sorun yoksa kilo almanın tek sebebi fazla yemek, sağlıklı beslenmeyi bilmemek ve şuradan şuraya kılını kıpırdatmamaktır.
Ben de deli değilim; her sabah boşuna 06.15'te kalkmıyorum.