Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Kıskançlık üzerine düşünceler

Sevgilin seni kıskanıyor mu?
'Ayy evet, ne güzeeeel' mi?
'Seven kıskanır tabii ki canım' mı?
'Kıskanmayan erkek, gitsin annesinin dizinin dibinde otursun' mu?
Emin misiniz kızlar, son kararınız mı?
Peki şu söyleyeceklerime ne diyeceksiniz?
Şimdi, diyelim sevgiliniz var (Oleeeeyyy!). Sabahları birbirinize 'Günaydın' mesajları atıyor, beraber planlar yapıyor, el ele sinemaya gidiyor, birbirinizin her haline bayılıyor, öpüşüyor, koklaşıyor, sevmelere doyamıyorsunuz.
Derken kıskançlıklar başlıyor ve tabii ki işin suyu çıkıyor! Oraya gittin, buraya geldin, yok 'Eski sevgiline selam verdin' (Eski sevgili dedik düşman demedik!), 'Telefonunu iki çalışta neden açmadın?' (Çünkü ben call center'da çalışıyorum!) falan... '

BENİM KADINIM' NEDİR?

Derken o modern, tatlı, size ve hayatınıza saygı duyan adamın içinden maçolar maçosu kıskanç bir canavar çıkıyor. 'Benim kadınım bilmemne yapamaz' tadında (Ev miyim ben, araba mıyım, gömlek miyim, benim kadınım ne ya!) cümlelerle size ayar vermeye, hareketlerinizi kısıtlamaya çalışıyor.
Yani sizin kendi kendinize ne yapacağınıza karar veremeyecek kadar aciz olduğunuza inanıyor.
Yani sizin değer yargılarınızın olmadığını düşünüyor.
Yani siz öyle kendini bilmez birisiniz ki, 'birinin kadını' olarak modifiye edilmeniz gerekiyor.
Eh bu belki, 20'li yaşların salaklığında hoşunuza gidebilir ama 35'ten sonra kulağınıza öyle saçma ve komik geliyor ki...
Ve insan sormadan edemiyor, 'Aşk bunun neresinde?' diye.
Yahu sen bugün 20.15'te kıskançlık krizlerine girip (Benim kadınım oraya gidemez, o boyda etek giyemez, bilmemkime 'Merhaba' diyemez gibisinden...) 'kadınını' terk ediyorsun, bir daha da aramıyor sormuyorsun.
Yani 20.16'dan itibaren senin çok sevip kıskandığın, sahiplendiğin o kadın isterse Taksim Meydanı'nda çıplak koşsun umrunda değil öyle mi?
Bu ne biçim sevme? Bu ne model merak etme? Kıskançlık yüce bir duyguysa eğer, bu ne yalandan kıskançlık?
Bu nasıl bir ego savaşı ve ne uyduruk bir aşk ihalesidir?

KÖTÜDÜR O KÖTÜÜÜ
'Benim kadınım'
diye ağızlarına doladıkları ama ilk sallantıda çöpe attıkları neyin nesidir?
Olay; 'Seni bu sabah seviyordum, kıskanıyordum, şu anda sinirden çıldırıyorum, sen de benim düzenime uymuyorsun, o zaman şu an senden ayrılıyorum ve bu akşamdan itibaren ne yaparsan yap umrumda değil, gelsin yeni kadınlarım' mıdır?
Kızlar! Hayatımızı nasıl yaşayacağımızı söyleyen, bizi kendi kuralları içinde seviyormuş gibi yapan, kafalarındaki çerçeveye oturmadığımız an çekip giden adamlar da 'bizim adamımız' değildir.
Böyle kıskançlıklar aşktan, sevgiden değildir.
Egodur o egoooo! Kötüdür o kötüüü! Sevgisizdir o sevgisiiiz!
Sonu mutsuzluktur onun, mutsuzluuuk!
Demedi demeyin; böyle coşup gitmiş kıskançlıkları sevgiyle, aşkla eşleştirmeyin tamam mı canlar...
Sana aşık adam 'sana' aşıktır; her şeyinle, olduğun gibi, öylece sana...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA