Hayaller: 20'lik gibi görünmek.
Gerçekler: Botokstan, operasyondan uzaylıya dönmek.
Hayaller: Centilmen, sadık, iyi kalpli, romantik, tutkulu bir sevgili. Gerçekler: 'O telefon ilk çalışta açılacak, tamam mı?', 'Ne bu etek böyle?', 'Ne var yine, ne diyorsun?'
Yine hayaller: Eğlendiğin, seni olduğun gibi kabul eden, el ele, kahvaltılı, tatilli, bol hayalli, mutlu mesut bir ilişki.
Gerçekler: Yalnızlık ve 'Ee kızlar hafta sonu n'apalım?'

'CARRIE'NİN HAYATI...
Yine yeniden ve bıkmadan hayaller: Kararlı, sağlam düşünen, yanıp dönmeyen insanlar, adamlar, kadınlar. Gerçekler: Valla ben bilemiyorum; öyle mi olsa, böyle mi yapsam, dur gideyim en iyisi, yok yok dayanamıyorum döneyim, korkularım var benim.
Hayaller: Sonsuza dek mutlu yaşadılar.
Gerçekler: 'Boşver kızım, her işte bir hayır vardır. Sağlıklısın ya, buna da şükür.'
Hayaller: 'Sex and the City'deki 'Carrie' gibi haftada bir yazdığın köşe yazısıyla onlarca Jimmy Choo ayakkabı alabilmek ve onun gibi yaşayabilmek. Gerçekler:
Daha ayın 15'i; bittik be abi!

BALIK ETLİ OLMAK
Hayaller: Herkes birbirine sabahları 'Günaydın' desin, gülümsesin. Gerçekler:
Boş bakışlar ya da 'Ne bakıyon lan, bi' şey mi var?'
Hayaller: Sağlıklı gösteren nefis bronz bir ten.
Gerçekler: Çiller, lekeler.
Hayaller: Oldukça balık etli İngiliz aşçı ve yazar Nigela Lawson gibi yemekler pişirip hem kilomuz, hem de yemeklerimizle süper seksi bulunmak.
Gerçekler: 'Kilo mu aldın sen?
Az ye az!'
Hayaller: Dostça ayrılık. Gerçekler:
Kafaya blok.
Bu da erkeklere gelsin... Hayaller:
Victoria's Secret meleği. Gerçekler: Yersin kafaya terliği!