Trafikte size küfür eden şoförlerden tutun da tartıda bir-iki kilo fazla çıkmaya, pot kırmaktan bir yere geç kalmaya, bir şeye sahip olamamaktan yağmura yakalanmaya kadar ne varsa takmayın, dert etmeyin. Küçük şeyleri kocaman etmeyin.
Hep söylüyorum, üşenmiyorum yine yazıyorum; başkalarının hakkınızda ne düşündüğünü dert etmeyin. Övgü de, yargı da önemli olmasın sizin için. Siz de onlarla ilgili ileri geri düşünmeyin tabii, işiniz mi yok!
Beklediğiniz gibi gitmeyen durumları dert etmeyin.
Planlarınıza tutkalla yapışmayın.
Belki beklemediğiniz gibi giden şey sizi daha mutlu edecek ne biliyorsunuz?
Sevgilinizin olmamasını dert etmeyin. Yalnızlıkla kavga etmeyin. Bu konuya ne kadar takılırsanız o kadar hata yapar, o kadar bulamazsınız. Madem yalnızsınız; kendinizin tadını çıkarın, arkadaşlarınızı keşfedin, yapmak isteyip ertelediklerinizi yapın.
Bilmemeyi dert etmeyin; bilmemek de güzel. Hatta her haltı bildiğini zannetmekten çok daha güzel. 'Bilmiyorum' diyebilmekse, arayıp arayıp bulamadığımız süper bir özellik. Ne olacak bilmeyelim, istiyorsak sorup öğreniriz değil mi ama?