Tüm haftayı, marka yüzü olan ünlü isimlerle geçirdik desem abartmış olmam. İlk olarak Ezgi Eyüboğlu ile başladık. Sabah saatlerinde gerçekleşen lansmanda, uçuk pembe ceket-pantolon takımıyla öyle hoş görünüyordu ki... Enerjisi ve güzelliğiyle sıcacık bir havası var. Bol samimiyeti ve az egosuyla tüm gönülleri fethetti.
Aynı günün akşamı Hazar Ergüçlü çıktı karşımıza. Bir akşam partisine uygun siyah elbisesi, elbiseye uygun ayakkabı seçimi, saç modeli ve kırmızı rujuyla dozunda bir seksilik içindeydi.
Bir mücevher markasının yeni yüzleri olan Bergüzar Korel- Halit Ergenç çifti için bir gece düzenlendi. Gecede Bergüzar Korel'in nasıl görüneceği epey merak edildi çünkü kendisi 6 aylık hamile. Çok zarif siyah kadife elbisesiyle, harika bir hamile şıklığı içindeydi. Sadece eteğin altından ayak parmaklarının fazla görünmesini sevemedim o kadar.
Sırada bir saç bakım markasının yüzü olan Demet Özdemir var. Balmain elbisesi tek başına güzeldi ama saçlarıyla aynı renkte olunca, ne elbiseyi tam görebildik, ne de Demet'in saçlarını... Elbisede fazla detay olması da gözleri yordu. Gecede, markanın çalıştığı diğer ünlü isimler de vardı. İlayda Alişan'ın kim olduğunu bilmiyordum, bu davetle stil radarıma girmiş oldu. Son derece iddialı renk ve dokudaki kıyafetiyle, sanki Demet Özdemir'den rol çalmak istemiş gibi görünüyordu. Saçlarını topuz yapmasını da davetin konseptine uygun bulmadım. En beğendiğim isimse Alina Boz oldu. Yaşına ve fiziğine son derece uygun modern kombiniyle, şu ana kadar gördüğüm en şık Alina Boz olabilir. Gözlerim markayla anlaşmalı olan bir diğer ünlü isim Ebru Şahin'i aradı ama geceye katılmadı. O şahane kıvır kıvır saçlarını kontrol edemediler mi diye düşünmedim değil!

Bravo Çağatay!
Çağatay Ulusoy'un kilolu fotoğrafı sosyal medyaya bomba gibi düştü. Bir süre sonra anlaşıldı ki; Çağatay kiloları yeni filminde canlandıracağı Koca Yusuf karakteri için almış. Bravo dedim içimden; mesleğinde, yakın arkadaşı Kıvanç Tatlıtuğ'u örnek aldığı ortada. Kendini rolüne adamış, fiziğinin avantajlarından ziyade oyunculuk gücünü ve profesyonelliğini konuşturmayı tercih etmiş. Bu konuda Hollywood'da o kadar çok örnek var ki. Mesela Charlize Theron, rolü için hem 22 kilo almıştı, hem de bu rolüyle Oscar heykelciğini kapmıştı. Tabii bu kilo alıp verme işi, sağlığı tehlikeye atmadan doktor kontrolünde yapılıyor. Kıvanç Tatlıtuğ da 'Kelebeğin Rüyası' filmindeki rolü için 12 kilo vermişti. Oyunculukta otoritelerce ciddiye alınmaya başlaması da bu rolle olmuştu. Umarım benzer dönüm noktasını Çağatay da yaşar.